Bir şüphe tünemiş
Kan sıcaklığında
Kuluçkada vesvese
Geç öten baş ağrısı
Çitlerin ardında
Uykusuz tümsekleri tırmanır merak
Yollar kavşaklı
Dört başlı sekiz gözlü
Levhalar miyop
Süt sağar gibi pistonlu
Yükselişler,alçalışlar
Damla damla ızdırap
Biriktirir kova burcu
En korkuncu
Azaplar dökülür kezzaptan
Bir bagete hipnozlanmış
Melodramatik bir biricikkültür orkestrası
Madeni bir tası
Boşaltır Las Vegas
Yeniden keşiflerin kaşifi
Yeniden tutsak
Harakiride bile kaypak
Sırtlan sırtına
Benziyor Japon endüstrisi
Bilmedin
Hususi bayraklar taşımış
Dört bucağına
Mavi bir masal ordusu
Yuf hasedine yuf
Ağzında ıslanmayan
Çekememezlik baklası
Eşek arıları soksun dilini
Okul zillerini
Kulak yap kulaklarına
Duy bu sesi
Çağı sürükleyen seli
Doğru,gurur derinliğinde
Basınca dayanamaz ihtiras
Dudak bükmelerdeki serserilik
Aşka inananlara inan
Hep yeniden buluyor
Bu hazineyi
Devir-teslim töreninde gençlik
İnat bir paradigma oluşturur
Kesif resesif tabularına
Düş düşten
Gözle görülür
Elle tutulur
Görülmeyen,tutulmayan
-DAVA-
Bir ben buz kalıbı
Ateş ara ateş
Temizleyen
Ilık ılık bir rüzgarı koştursun çığlık
Korku yarın penceresinde kedi gözü
Pişmanlık bir hastalığı
Büyütür dünden
Şimdi güneş gibi
Şimdi varlığın soluğu
İtiraz hakkı yoktu
O mecliste iblisin
Bir uçuruma tırmanan
Lanetiyle baş başa kaldı
Göz gözü görmez sinsi bir sisin
İlk hata büyük hata
İhtiras
Denenmemişi dene
Daralan çemberde
Yarıçapı neydi uzayın
İlk söz ilk cümle
Nasıl bir tılsımla
Sonsuzluk akustiğinde çınladı
Güneşlerin ilham aldığı
İlk ışık ilk nur ilk aşk
Yüzgörümlüğünde utangaç
Ama helalleri sonsuz mesut
Çifterli gemi diriliş yolculuğu
Milyon lisana tercüme edilir
Milyon alemle irtibat
Kavuşma dağında
Gizli bembeyaz bir el
Cazibenin manyetik alanı
Dur duru su dur
Kurumuş dudaklar öpsün seni
Ah edecek bir kalp değil
Solucanlar mekan bilmese
Bu mahali
Sade seni anmak
Parçalanmış nasırlı nasıralı ayaklar
Deniz ve çöl aynı güzergah
Bir müjde götüren ruh
Kapanmış gözler
Bir kokuya ruh olan ruh
Perdeler,perdeler,perdeler
Hep açılmış
Günlük güneşlik
Sen değilsen sebep
Kılıç kına sokulmuş
Füzeler rampada
Uçaklar hangarda hep
…böyle güzellik parmak ısırtmış
Böyle ses tenorlara muallim
Dil sürçer kalp sürülmesin yeter
Can yoluna feda
En sorgulayıcı zeka
Evlat acısına razı
Sen demiş
İlk ışık ilk nur
Bir başka boyaynasına bakmış dünya
Gel demiş
Sen süsle beni
Kıyamet gerdeğine
İlkten ışık
Sondan ışık
Sonsuz ışık
Sarmaşık sarmaşık kutlu programlanmış
Bir alem olmuş alemler
Ana vanadan açılmış
Susuz vadiye
Sonsuz bir nehir
Sonsuz bir umman
Kayıt Tarihi : 10.3.2007 16:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gökmen Mengüç](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/10/tek-kanatli-kus-ucmaz.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!