Tefekkür Şiiri - Emrah Bekci 2

Âdem'le başladı sır, cümle varlıkla yoğruldu,
Toprakta gizliydi nur, kalpte mâna doğurdu.
İlk nefeste yansıdı Hak, ezelden ebed'e akar,
Âdem’in suretinde, Rahman’la var oldu canlar.

İbrahim nar içre gül, ateşte buldu Hakkı,
Ateş serin oldu, aşk ile doldu kalbi.
Tevhid’in sırrını çözen, putları kırdı bir bir,
O'nun yolunda yürüyen, cehennemi cennet bilir.

Musa Tur’a çıktı, kalbi kudretle doldu,
Her kelâmda, her nefeste Allah aşkını buldu.
Ateşte zuhur eden nur, dağları titretir,
Bir ân olur ki gönül, Hak’ta fenâ olur, erir.

İsa nefesiyle hayat bahşeder cansıza,
Her sözünde aşk var, her kalpde bir inşâ.
Mucizeler âlemiyle döner Hak’ın hikmeti,
O’nun gözyaşı dahi, cihanın şifasıdır bil ki.

Muhammed nur içre nur, Habîb-i Kibriyâ,
Onun adıdır aşkın özü, adaletin safi yâd.
Cümle varlık O'na muhtaç, O’dur rahmet, O’dur kâmil,
İki cihanın serveri, âlemin özüdür asıl.

Hâkim Senai kalemiyle, hikmetle açtı sırları,
Kelâmı ışık oldu, aydınlattı akılları.
O ki gönüller meyvesiyle ilahi nurla doldu,
Hakikate varmak için aşk yolu ona yoldu.

Feridüddin Attar ki aşk yolcusu, güllerle sarılı,
Her hikâyesi bir sır, her kelimesi barınağı.
Mantıku't-Tayr'da yol buldu her kuş gönlün sultanına,
Onun deryasında her nefes, vuslat olur Rahman’a.

Ahmed Yesevî dergâhı, aşkın pınarıdır,
Her bir nefesiyle gönüllerde sır çözülür.
Türk yurdunda Allah’a ermek, onunla mânâ bulur,
Her demde aşkı coşar, O’nun ilminden taşar.

Necmeddin-i Kübrâ ki ariflerin arifi,
Onun ışığında gönül bulur aşkın harfini.
Bir nazarda anlar insan, hakikati aşikâr,
Kalb-i safîde doğar, sonsuz nurlara akar.

Mevlânâ döner döner, aşkı bir semâdır,
Her kelâmı hikmet, her nazarı bir yoldur.
O’nun gönlünde aşk, Hak’ka ermek demektir,
Dönen bu devranda, o aşkı özler, Hak’la seyrederdir.

Yunus Emre her kelâmı, gönüllerde nur olur,
Onun aşkı derindir, insanlıkta hakikattir bulur.
Ne var ki dünyada, Yunus her zerrede Hak görür,
Cihanı bir sevgiyle, gönüllerde hükmeder durur.

Hacı Bektaş Veli, sırrı dergâhlarda gizli,
Bir nefesle açılır gönüllerde mânevî izdir.
Ahlâkla süslenen kalp, onun ilminde huzur,
Her nefeste Hak’ka döner, her niyette aşk olur.

Hacı Bayram Veli ki, cemâl yolunda rehber,
Onun öğüdüyle kalp, bir hikmete erişir yer yer.
Her adımda aşk olur, her sözde bir sır gizli,
O ki Allah sevgisiyle gönüllere nur serer.

Hallâc-ı Mansur, "Enel-Hak" dedi canını feda eyledi,
Aşkın ateşiyle yanar, varlığına Hak dedi.
Cümle varlık O'ndadır, eren bu sırra mazhar,
Mansur'dur ki aşkta erir, Hak'ta bulur her karar.

Ömer Hayyam ki serhoş, aşk badesiyle mest,
Her rubaisinde hakikat, gönüllere derdest.
Bir yudumda hikmet bulur, bin âlemde Hak zikreder,
Emrah, tefekkürüyle her demde Rahman’ı över

***

Bu "Tefekkür Notunda", Kur'an-ı Kerim'in aşağıdaki ayetlerine atıf vardır:

1- "Âdem'le başladı sır, cümle varlıkla yoğruldu."

Bakara Suresi, 2:31-34: "Ve Âdem’e isimlerin hepsini öğretti..." Âdem’in yaratılışı, meleklere üstünlüğü ve Allah tarafından verilen bilginin vurgusu.

Sad Suresi, 38:71-72: "Rabbin meleklere demişti ki: 'Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Ona şekil verdiğimde ve ruhumdan üflediğimde hemen ona secde edin.'"

2- "İbrahim nar içre gül, ateşte buldu Hakkı."

Enbiya Suresi, 21:69-70: "Biz dedik ki: 'Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol!' Onlar İbrahim’e tuzak kurmak istediler ama biz onları zarara uğrattık."

Bakara Suresi, 2:260: İbrahim’in, Allah’tan ölüleri nasıl dirilttiğini göstermesini istemesi ve bunun üzerine kuşları diriltme mucizesi.

3- "Musa Tur’a çıktı, kalbi kudretle doldu."

Taha Suresi, 20:12-14: "Tur Dağı’nda Musa’ya hitap eden Allah, ayetlerinde kendisine ibadet edilmesini ve namaz kılınmasını emreder."

Kasas Suresi, 28:30: "Musa, Tur Dağı’nda, 'Ey Musa! Ben âlemlerin Rabbi olan Allah’ım' şeklinde bir nida ile çağrılır."

4- "İsa nefesiyle hayat bahşeder cansıza."

Al-i İmran Suresi, 3:49: "Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yaparım, ona üflerim, Allah’ın izniyle kuş olur."

Maide Suresi, 5:110: "Senin çamurdan kuş biçiminde bir şey yapıp ona üflediğini ve Allah’ın izniyle onun kuş olduğunu hatırla."

5- "Muhammed nur içre nur, Habîb-i Kibriyâ."

Ahzab Suresi, 33:45-46: "Ey Peygamber! Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik."

Nur Suresi, 24:35: "Allah, göklerin ve yerin nurudur..."
Nur kavramı, Hz. Muhammed’in hakikatin ve hidayetin ışığı olduğu metaforuyla bağdaştırılır.

6- "Feridüddin Attar ki aşk yolcusu."

Bakara Suresi, 2:2: "Bu, kendisinde şüphe olmayan bir kitaptır; muttakiler için hidayettir." Attar’ın eserleri, Kur’an’ın rehberliğiyle aşka ve hakikate ulaşmayı işler.

7- "Mevlânâ döner döner, aşkı bir semâdır."

Ra'd Suresi, 13:15: "Göklerde ve yerde olan herkes ister istemez Allah’a secde eder." Mevlânâ’nın semâsı, Allah’a teslimiyetin ve aşkın bir tezahürü olarak ayetle bağdaştırılabilir.

8- "Yunus Emre her kelâmı, gönüllerde nur olur."

Hucurat Suresi, 49:13: "Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, takvaca en ileri olanınızdır." Yunus Emre’nin sevgiyi, tevazuyu ve takvayı öne çıkaran yaklaşımı bu ayetle ilişkilendirilebilir.

9- "Hallâc-ı Mansur, 'Enel-Hak' dedi canını feda eyledi."

En’am Suresi, 6:122: "Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp da oradan çıkamayan kimse gibi midir?" Hallâc-ı Mansur’un "Enel-Hak" (Ben Hakk’ım) sözleri, insanın Allah’ın nuruyla dirilişine işaret eder.