Sus, ne olsun?
Sevmek mi, istememek mi?
Dalları yeşile küsmüş,
Hazan geçirmiş bir sevi sermaye ki,
Bitip tükenmiş, kalmamış ömür azadı.
Sükuta erenlerden olamadık biz
Gönlümüz bir tahtı revanın
Gölgesinde
Bir akılda kalan
Ay gider geceden
Birikmiş bir resiftir bi mercan
Bu demin yeniden harmanı olmaz
Bu sebeple cümlelerim bir lara
Med cezir olmasa ortaya çıkmaz
Sühan altın öğüt sükut bi zercan
Bir suskunluğun eşiğinde başlar gece,
Zaman, asumana düşen bir gölge kadar ağır.
Söz, henüz doğmamış bir yıldızın
Sükunetinde
kıvrılır
I. ELİF’TEN VAV’A — AŞKIN DOĞUŞU
Ten savunur kendini
anılar takvimiyle,
Tarihimizin tozlu sayfalarının
Nicedir sana ben yangınım ama Söyleyemedim
Bağlarında, dallarımdan döküldü
Gazeller...
Ardına düşüp
Gelemedim...
Savurdu
Başım sağ ama enkaz bu beden,
Yüreğimde yükler amansız.
Bir kuru daldan geriye kalsa da
Candır bu kırılan, sendin imansız.
Varlığım muamma durdu ki zaman
Yalnız gölgesinde Ay'ın
Bir mavinin her tonundan uzak
Yalandan ısıtır
Geçmişin aynası
Kaynağın iz düşümünde
yansımalar bir Yasemen Sarısı
Nezih bir arınmaymış yazılan alnımıza, vazgeçerken öğrendigimiz
Yitik bir aşka göz açtık
Yıkık odalardan
Çıktığımız doğrudur
Geçtiğimiz kör bi sokak boşluğu
"Gönülden gönüle yoksa üveyikler Sallanır durur tüm yürekler Sevdanın sonu ölümün başı
Kırılır, dökülür, darılır ve göçer. Ondandır bu artcı depremler"
Tcpassenger




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!