Taze bir bahar getiriyor her adım

İlyas Kaplan
1276

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Taze bir bahar getiriyor her adım

yoldasın
yola çıkmış
yürüyorsun

gölgen düşüyor önüne
terin dökülüyor yorgun ayakuçlarına
yeniden başlıyorsun
yeniden düşüyorsun yola
baş koyduğun her başlangıç
yeni rotaların sırrını borç istiyor senden

sorumluluğun artıyor
vardığın yeri memleket kılma sorumluluğun
vardığın her yere inancını taşıma sorumluluğun
zamanı Rabbin muradınca akıtma sorumluğun
işte böyle
baş koyduğun her başlangıç bir yola çağırıyor seni
yürümeye çağırıyor seni

kışın koroplarında barındığın dağlara
güneşin sessiz vadilerde kavurduğu çağlara
toprağın yarıldığı kuraklıklara
yolları yollara bağlayanlara
gitmeye çağırıyor seni

*
ozanların sözcüklerinden içli manalar yüklenip
kanadı kırık kuşun yarasına yürü
dudakları açlıkla kızarmış bebelere
ölümleri resmeden perdelere
toprağa deşen sabana yürü
yuvadan uçur göç etmeye korkan göçebeleri
umutlarına yaslanan mahkumların yüreklerine yürü

gölgeni düşür yere
sadece gölgeni
aşağıdakiler için lütuftur gölgen
aynı gök kubbe altında olduğunu hissetsinler böylece
sürünenlerin ümidi ol
yürüyenlere rüyalar sun
yokuş çıkanlara zirveyi göster
düşmüşlerin yüreğinden
tutan el ol

*
yürümek
yol almaktır zeminde
ışığın haberidir karanlıkla perdelenmişlere
yürümek yeryüzüne iz bıraktığın demdir
yürümek nazlı bir göçün içinde terleyiştir
yenilerin doğumudur

yürüyüşle başlar her diriliş
her yol
taptaze bir yöneliştir
mefuldür… fail değil
doğumlara eşlik
yürüyenlere yoldaşlık etmek
terklerin hepsine değen
değerli bir tercihtir

yürümek…
ışıktan ve şaşaadan yüz çevirmek ama
ışığı bir gelin gibi gönülleyecek yüzü kuşanmaktır
sığlıklardan ve kıyılardan kaybolmak ama
sonunda yüzlere ve tenlere pırıltı bahşedecek kararlılığa ulaşmaktır
az olmaktan korkmamaktır
dökülmüş bir damlacık terle bile
toprağın sonsuz hasatlar çıkaracağına
adı gibi iman etmektir

azalmaktan yüksünmemektir
arzın ayinesine sonsuzluğun lezzetini
ebediyet sevincini düşüren tebessümü giyinmektir
dost ehli olmaya doğru yönelmektir
dünyaya uzatılmış cennet dalına tutunmaktır
yürümek…

*
incelikler serpiştir güzergahına
inceliklerin çizgisine yakıştır adımlarını
önünü dikenlerden temizleyecek
alnını ak edecek yönelişlere doğru yürü
en çok sevildiğin beldelere
nazarınla teselli bulabilecek yörelere yürü

üzerine titredikçe,
kılına zarar gelmesin diye kendini paraladıkça
nazlı bir misafir diye ağırlandığın yeryüzünde
ana yüreği gibi üzerine kanatlar indirildikçe
kapısına var Rahman’ın
arza düşen gölgesi diye bildikçe seni
serinlemek için ebediyen
çilekeş tebessümlere yürü

öylece emin ol
öylece yüzünü kaldır yerden
onca kirlenmişken
onca isyanına rağmen
umut gördüğün diyara yürü
sıcacık gözyaşlarınla

*
hayallerinden çare umuyorsun
yağmurlar düşüyor aklına
sen yürüyorsun
bir yağmur damlası gibi
onun gibi sihirli
onun gibi hem bol hem taneli
onun gibi serinletici

dokunduğun yüzleri aklayan
su gibi iniyorsun arzın çorağına
hoyrat uğultuların ortasına
bir ince çınlamayla
gürültülü konuşmaları bıçak gibi kesip
bir hecelik sessizliğe
yürüyorsun

telaşla koşturan kalabalığa
şaşırtan küçük adımlarla
umutlu sabahların fecrine şebnem diye dokunuyorsun
evet
evet
yağmursun sen

toprağı çiçeğe doyduruyorsun
tene canlar bahşeden müjdeler indiriyorsun
diriliyor senin yürümenle
seninle anlam yürüyor kelimelerin kalbine
seni tanıyan pınarlar
akıyor dağ yamaçlarından

*
uyuyanların rüyalarına sen yürüyorsun
unutulmuş şarkıları yeniden söyletiyorsun
küskün gönülleri sen ısındırıyorsun
yenibaharlara taşırıyorsun muştuları
her adımınla
yeni baştan var olmaya inandırıyorsun toprağı
sonsuzluğun eşiğine taşıyorsun zamanı

öylece yürüyorsun
nehrin yatağından yeniden akmaya başlıyor umutlar
bir tatlı çağıltı düşürüyor akıllara
bir yakın ferahlık dokunuyor kalplere
köpükleniyor duygular
her adımınla
taş gibi katılaşmış kalplere heyecanın yol oluyor
şarkılar eşlik ediyor susayan yanına
abu hayat denizine bağlıyor seni
dudağına değen her su

o derin ayak çatlakların acı taşıyor sana
böylece acıyabiliyor yaraların
aynı yerinden tekrar tekrar çatlıyor dudakların
aynı menzile yürüyorsun
aynı çaresizliğin eşiğine
aynı yüzün kırışık çizgilerine
aynı kederin kıyısına

*
bir kez daha göçüyorsun
bir kez daha taptaze adımlarla
işte bu yüzden,
tam da bu yüzden
tazeleniyor
kanınla ödediğin o ağır bedeller

canına can katıyor
küskün ve dargın düştüğün kuytulardan kaldırıyor seni
gömüldüğün bezginliklerden
bıkkınlardan çekip alıyor seni
kış uykusundan uyandırıyor seni yürümen

taze filiz veriyor tenine değen her acı
gönlünde taze bir baharı getiriyor her adım
yaban bildiğin ellerde
şerha şerha kapılar açılıyor
açılan arklar sayesinde uzuyor , genişliyor
bitmiyor yolların

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 16.8.2022 14:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!