Bir masaldı günlerim,
Bir varmış bir yokmuş içinde.
Kaf dağına saklandım…
Bir bulundum,
Bir kayboldum,
Yıllarca.
Rüzgarın oğluyum ben
Estim durdum
O diyar, bu diyar, şu diyar
Rüzgarın oğluydum ben
Terkettiler bir fırtınaya ıssız ovada
Fırtına var sahilde
Palmiyeler vargücüyle dirençli
Bir sığınak arıyorum, sağnak yağmur da
Bir beni korumak için
Bir seni
Bâdi sabah geldi geçti,
Bir şer !
Dikenli yolundan
Yolda vardı sanki
Amansız !
Tek tek geçiyorum
Türlü kokular yayılırken ara sokaklardan
Bozulmuş kaldırımlar da yürek kırıntıları
Yarı kapalı kapılar da küstüm çiçeği
Perdesiz pencerelerde bir çift gizli göz
Ürkekçe bekliyor
İki kadeh patlat gitsin bu akşam
Hafif çakır keyifler, dökülsün dilinden
Dert nedir
Tasa nedir
Yas nedir
Duyuyormusunuz beni,
Katıksız karanlık gecenin yıldızları
Diri diri cesetler üstüne düşerken
Ay gizlerdi şavkısın da gözyaşının damlasını
Kaldırım yalnızlığı, alaylı bakışlarda
Sırtlardaki hançer yaraları
Grileşen gölgeler ufuklarda ...
hummalı hummalı ...
kefen sarıyorken
Bulutlar ağ gibi örüyor göğün bağrını
Sensizliğe doğru kanat çırpıyor kuşlar
yıllar sağnak gibi günden geceden
duyulmadık , görülmedik ne var ki
keşkelere kalan zaman
rüyaya dalmış biriken hayatlardan
koparılmış hatıralar
Suçluyum hakim bey
Biliyorum,
uyumalıydım ......o gece
O gece ....
Yıldızları teker teker sayan bendim
"Bir Ömür..."
Şiirlerinizi lütfen, Taylan Bey... açık tutun ki okuyalım hiç değilse...