Bugün   kasvet  kokuyor  şehirler
Sokaklar, caddeler, beton yığınları
Kısım  kısım  ayrışıyor  insanlar kaldırımlarda
Hoşgörüyü  arıyorum  gazete  ilanlarında
Suskun kalmış  diller  esir,  kesirsiz  zamanlarda
Ardına bakmadan 
Dolu vurmuş  gibi gecenin ayaz vaktini
El ayak titreyerek gidişin
Kapılarda izi kaldı o dokunuşların
Gidişin...
Bu akşam bir çocuğun ellerinde battı güneş 
Akşam üstü durgun deniz kıyısı
Seyirlik kayalık üstünde
Boyandı ressamın tuvali
Yansıdı yüzüne al bir kızıllık
Hafif burukluk gözlerinde
Yarısı bendeydi 
Elemlerin
Yarısı her bir yerde
Bir bir toplamak istesem de
Mümkün kılmaz zamanın düşünceleri
Gözlerin nemliyse her akşam üstü
Aynalar gülmüyorsa yüzüne sabahları
Kelimeler uçmuyorsa titrek dudaklarından
Yanaklar pembe pembe olmuyorsa
Utangaç  hallerinden
Aşk ağlar
Oysaki deniz deli deli dalgalı
Köpürmüş haliyle saatlere
Yazabilsem bir aşk şiiri diye
Yosun kokusu vurgununda
Biraz midye kabuğu
El  uzat ki  filizlensin  dalların
Az  su  serp ki  yeşillensin  yaprağın
Biraz  sev ki  gülsün  goncada  bağın
Verir  meyve  balın  sarmalar  seni
Kucağıyla  toprağın
Bana beni çiz
Bana bir resim çiz
Mihail
Olduğum yerde kalmış gibi
Hareketsiz
Bana  bir  aşk  ısmarla
Kopar  dalında  baharı,  yazı   bekleme
Değişir  deme yağmurlar,  suya  ihtiyaç  yok
Çiçeklenmiş  hep  kırlar,  temmuza daha  çok
Gün  kararır  bak,  sonra  kalınır  geç
Be Aziz ;
Bir dua nelere kadir be Aziz,
Bir dua çözer mi dersin ?
Bir dua mahveder mi hayatları ?
Bir dua yıkar mı dünyaları başına ?
Ya da....



- 
 
Haydar Güner
 
 
 
 - 
 
Mustafa Bay
 
 
 
Tüm YorumlarTaylan Uzar’ın şiirlerinde bir hukuki duruş aramıyorsanız, ama bir vicdan, bir sorgu, bir iç ses arıyorsanız—işte orada durabilirsiniz.
“Kardelenin bahar rüyası”nda rüyaların kandırmacası, baharların çoktan gitmiş olması, sanki umutla gerçeğin savaşını aynı satırda yaşatıyor. Gerçekliği kırıp ...
"Bir Ömür..."
Şiirlerinizi lütfen, Taylan Bey... açık tutun ki okuyalım hiç değilse...