Giremedim hikayelerine
Beni dualarına yaz
Yanına uzanamadım
Beni duvarlarına as
Sevişmek,
Bir akşam üstü yağmak sana, bir şehir olduğunda sen
Mazgallarında birikip, uzağına dökülmek
Hüzün.
İki sokak bir park bir de mezarlık çocukluğum
Çok şiirler kazıdım isli duvarlarına az ellerim paralandı
Bir yağmur bir mahalleye bu kadar yakışamazdı
Çirkin iki sokak bir park bir de mezarlık çocukluğum
Eski adamlar hala yaşar parmak izleri saçlarımda
Ben içinde bir iki dal kalmış kırışmış sigara
Paketlerinin dahi fanatik hüzündarıyım sevgilim
Dayanamam ütüsüz gömleklere bile ütüsüz
Gömlekler duygusallığın hayati olduğu her
Gökyüzünde seyir ettirilen yaralı kuşlar gibidirler
Güzel kızın hüphüzün saçları var ve kırışık
Yıktığın bu şehir
Adına tapıyordu
Tünellerim açıktı sana
Kapılarımı kırdın
sahtesine meraklı her şeyin şiirler dahil
iki tarafı da kesen bir bıçağı var hep
mintanının iç cebinde
tanrısı güzelse de karanlıktır aklı
beyoğlu’nda saklanan bir kalpazan var
Ulan
Şu uçurtmayı vurmayın dedik kaç sefer
Çocuklar üzülüyor amına koyayım
Eksiliyoruz gereksiz
Şimdi durup dururken
Küstürmeyin adamı gökyüzüne
Eşi diğerinden farklı çorapların düzeni inkar
Edişimin miladıdır kötü bir yönetim biçimi gibi
Susuşun da dinlemeyişlerine devrimi anlatasım var
Gölgesinde gözlerimin ışığa benzer bir boşluk var seni
Elbisesiz görmek istiyorum bir kere de gözlerini
Yumuşuna bir randevu ver bir yaradır damağımda
Biliyor musun
Var/dım bile ben
Sonumuzdan da önce
Yok/luğumuzun bu tek kişilik başlangıcına
Sana söylemediklerimi
Masana bıraktım
Niçe’ ye söyleyin ağlamasın artık tanrı burda
İnsan buysa üst’ü de kalsın zaten birader
İntihar eden filozoflar falan vardı bilmem neciler
Çok rica ederim bir kere de bizim masamızda ölsünler
Şu kafaları bir değiştirelim
Kadehe rakı sonra konulur önce su
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!