Ey hayat kabalıklarımı bağışla. İnsanız, hatalarla büyüyoruz ve hiç bitmiyor büyümelerimiz; biz büyüdükçe suç ortaklığımız artıyor, yoldan mı çıkıyoruz anlaşılmıyor sonra; yazılara, şiirlere, türkülere, şarkılara sığınıyoruz, acımızı dindirmek için; yollara vuruyoruz kendimizi, sen de nereye gidersen git işte. EY HAYAT KABALIKLARIMI BAĞIŞLA VE SUÇ ORTAKLIĞIMI “
Şimdi poyraz zamanı… incecikten iki deniz feneri
boğazın gerdanında, iki ışık tanesi
Kendi içine dönen kilit gibisin
dışına kapattığın kapılarda.
uzaklaşsam,
kendi ayak sesime yabancılaşır ömrüm.
hayat dediğin nedir ki?
su içimi, kanat çırpımı, kibrit yanımı…
Bardaklarım akşamı bekliyor
Dolmak için
Bense aşkın son nöbetçisi
Beklerim benden sonrakini
Ölüm, canlı kalkan
Bağdat’ tın son(baharında)
sivri minarelerde sel(a) l kanıyla yazılıyor
musalla taşına
İşgalciyim
İşgalcisin
bak yine geceye daldık
dışarıda delikanlı bir ay
bir de hüzünlü aşk var
güllerim ağlamışsa ne çıkar,
ne çıkar sabaha bu tenden?
Adını Sen Koy
yagmur duasına inat,
rahmet kendinden gelir buralara
içinden geçer, incecik köpüklü bir nehir
köprüsü karşı yakaya
-ı-
kimse kalmadı buralarda
kimse sensiz kalmadı
açma derdini yağmura ıslatır, dedim
aldırmadı
ayrılıkları kırmızıyla yazdım duvarlarına şehrin
Çatlamıştır yüzü,
küçüktür elleri kadar
çocuktur, rehberinizdir
Adı Nurten,
Son çocugudur, ve de kız
yaz yıldızlarını kaydırırken geceleri
gar meyhanesinde arama beni
ben, biraz yağmur, çokça da hüzün olurum
el sallamalar biter, raylarda kalır sesim
sorarım sarhoş masalara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!