Tatil belgelerinin ve beldelerinin kisiye özgü ve toplumuna has KIMLIKLERi yoktur aslinda. Hersey ilgi görme veya ilgi duyma ihtiyacini gidermeye kiskirtilip kamcilanmis serbest rekabetci pazarlamaciligin hususi yapilmis TEZGAH ÜRÜNLESMESINE göre tasarimlanip piyasaya sürülmüs KARTPOSTAL odakli FOTOROMANTIKLIGi cekim merkezlerine doldurup bosaltan ticari maksatli gösterim, sunum, teshir, sergi, fuar, BORSA ve RANTiYE mekik mekanizmasidir.
Bu yüzden de ilk önceligi -götürüsü ve kaybi hangi hayati degerlerin nelerine sebep mal olursa olsun - sunulmus olan sergi fuari ve yüksek kazanc BORSACILIGININ getirisine göre kaynagi tükenmez birikim ve YATIRIM ürünü olarak yaklasilip görülen TURiZM üst baslikli TATiL beldeleri, piyasa raflarinda cesidi müsterisine göre kalabalik ve gösterisli kimliksizligi tezgahlayan SÜPER MARKET alisveris merkezleri gibi, kendini tanimlayan bütün özgün özelliklerini yitirerek beldesine Foto Romantiklik cekip koparma süresi kadar ugrayip gecenlerin heryerden gelip hicbir yere ilisip bulasmayan dag baslari, tepe sirtlari, kayak merkezleri, kule balkonlari, sarp ve sarpa asansörleri, safari turturlari, vadi yamaclari, festival ve yayla senlikleri, irmak akintilari, rafting burgaclari, körfez koyaklari, orman derinliklari, caglayan seyirlikleri, göl manzaralari, kumsal cirilciplakliklari, deniz meltem ve mehtaplasmalari, ickili müzikli sahil ve sokak lokanta barhaneleri, bohem mekanlari, don sütyen gözlük canta ve aksesuar butikleri, dans gösterisli kadin erkek tavlanma ve tavlama kiyi bucaklari, flört öptürme otel motelleri…
Kisacasi elde olan ve olmayan herseyin gercegini hic bir sekilde temsil etmeyen ve sivri yamaclarindan engin derelerine,patika yollarindan cinar kozalaklarina kadar tepeden tirnaga maddi ve manevi bütün karakteristik özelliklerini degismis dönüsmüs plastik cerrahilerin atölye ürünü INSAN bozulmalariyla devrini dengesini saglamis ve yillik YANGIN SEZONU Turizm`kiynen saniye farki olmaksizin es zamanli olarak acip kapayan TATiL beldeleri, oraya hükmeden yol bina havuz havlu sezlong bahce butik teras kapi kilit büfe hol salon raf tezgah oda masa sandalya semsiye mutfak hasir kilim dekor bardak fincan kase canak lamba mum…maddenin her halinden istiflenip istifade etmeye markalasip sentezlesmis envanterlerine mal güc iktidar yetki ve dükkan sahipligi edenlerin cevreyi mekani dogayi dünyayi ve kimligi hicbir yere ait olmayip, herkesin hickimseye ilisip kaynasip benzemedigi kurgusu yazili piyasa piyeslerinden beylik aliskanlik ve beklentilerle meraki ve cazibesi uyandirilmis REKLAM bogumlarinin biraz günes, biraz kum, biraz sahil seyran, biraz denize yaslanmis dagi gösteren ve rihtimi gözetleyen bardak doldurup bosltan acik veya kapali büfelerden sortlu bikinili gözlük arkasi serilip toplanan sofra düzenek, biraz teknede gezi vapurda kuslara yem, palmiyeler altinda degirmenler carkinda kayikta bahcede yahut köprüde gülümsüyor suratli herkesin birbirinden hic farki olmadigi ( herkesten karma bozma ve her yerde her sartta her an hic kimse olmamaya ) hal hareket tur ve terane…
Hücre zindanlarinda boguldugu sert, sitresli, kirli gürültülü, adaletsiz, paylasimsiz, sevgisiz, kopuk,küs , dargin, yitik, yoksun, karamsar bulanik, karisik, heyecansiz, renksiz, durgun, donuk, monoton, bagsiz, anlamsiz, islevsiz, iletisimsiz kiskaclarda kaporasiz ve pesin bütün kaybedilmis degerleriyle herkesi birbirinden farksiz güdümlü- bagimli yozlasmis ve yabancilasmis KiMLiKSiZLiGE en acimasiz soygun sömürü carkindan itirazsiz sürüklenislere mecbur ve muhtac birakarak, zamanin avare bosluklarindan tüketim raflarina yitirip kaybettigi hayati her kullanisa sorgusuz sualsiz acik ve teslim; siginacak kacak ve saklanacak AFYON AVUNTUSU arayan yerde kendine sartlandirilmis FOTO MODELLiGi görünüp kaybolan ve özendiren imrentilerle döküldükleri kuyu girdabina asli esasi olmayan sahte soyut yapay nufusu gittikca artan; hickimsesizligin fabrikasyon ortamlaridirlar müsteriledikleri insan kimliksizligine ayni zaman ve mekansizlikta esitlenmis Tatil Belge ve Beldeleri..
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta