Öyle ki bu karsi saldiri, taaaa Cumhuriyetin kurulusundan beri kokusmus cürümüs torpilci ganimetci aygmaci imtiyazci hileci DEVLET YETKiSiNE cökmüs cöreklenmis BÜROKRASI hurdasiyla eskiyi devam etmekle baslayip, tüm zor güc zahmetli onurlu duyarli cabalarin KÖY ENSTÜTÜLERI`ni yerle bir ederek yerine PEKAKA- FETHULMETAL gündemleriyle tüm hayati cikar cevrelerinin ayak oyunlarina ve tezgah kurup dagitmalarina göre kiskirtip güncelleyip kundaklayarak, bogulup harcanmaya tüm kaynaklarini eritip tüketen; bölgesel savaslarin yerel catismalarini sürekli dert kaygi endise yokluk yolsuzluk korku kabus siddet neftet kutuplasma caresizligi ve sorun artirmaya dönük MEDYA MAGAZIN batakligindan MÜLTECi isgalciligi ekraninda sürüklenip giden ölü hayatin sürdürülemez yikimlarini ve katlanilmaz tenesirini kendi yokluguna bakip seyredip susan AVEME kuponundak etiketine yamali ve yapisik; BOP ESKIYA HÜKÜMDARLIGININ sicilsiz yükünü tasiyip kayitdisi nufusuna hayati pahasina kosulsuz sartsiz kefil olmakta , halden vakitten tiklim tiklim durum devran.
Ne Necip Fazil, ne Nazim Hikmet, Ne Sabahattin Ali ne Sezai Karakoc gibiler vesaireler, MONNA ROZA fotografina duygusal platonik serpintiler bosaltip sergilemekle Kürk Mantolu MA-DONNA resmedilmis duvar posterli MARIA PUTTER karikatürüne romantik agitlar ve acilar yosup yerlestirmek,ardardina ve bitmez tükenmez savaslarin ören veranlarindan eli is tutan bir avuc saglikli nufusu tifus kolera verem cicek sitma gibi gibi gibi saymakla bitmeyen yoksulluk hastalik imkansizlik yilginlik yorulmusluk kitlik ve sefaletin kasip kavurdugu at arabalarina kosulmus kagnilarin cekip cevirdigi tirpan yaba orak borac kuru hasir yavan kazan cirasiz külsüz ocak hacetiyle gücten kuvvetten düsmüs tarla tapan irgatliginin acik kasali kamyonlardan gar kapisina, adresi pusulasiz el yazisindaki otobüsten handan Osmanlinin bütün yikilis ve cöküs süreclerine sebep LIYAKATSiZ-SORUMSUZ kadrolarin tepeden tirnaga tazelenip arinip yenilenmesi icin ve BÜROKRASI suistirmarciliginin soysuz ruhsuz cikar ve ganimet keyfiyetini ortadan kaldirip yeni kurulmus olan TÜRKiYE CUMHURiYETiNi imar ve insa etmek icin bütün yokluk ve kitlik yoksulluguna ragmen devlet imkan destek ve eliyle trenlere binip gittikleri YURT DISI bilgi beceri teknik ilim irfan ögrenimlerini alip getirecekleri yere, ZIL ZURNA fitil gibiligin aksam karanligi yeralti alemciligi Pari `ten Berlin`den yahut MOSKOVA`dan etkilenip HAYALPERESTLiGIN dibine dalarak veya zevk sefa sarhoslugunun kadehinde canaginda yorulup tükenip sizip kalarak, cogu egitimlerini yarida kesip ödeneklerinin son kurusundan sonra egitimlerini yarida kesen; yahut kapildigi siyasi profilin diyeti karsiliginda kadin kizlarla düsüp kalkarak ömrünü orda burda sonlandirip yitiren..kazanilmis Türkiye Cumhuriyeti`ni kendilerine hafif, az, yetersiz, kiymetsiz görüp; calisanlarinin yüzde doksan dokuzu savaslar enkazindan arta kalan ihtiyar topal kadin hasta sayri gazi col cocuk kirsal kesmin ilkel tarimla ve neredeyse fabrika sayisi bir elin iki parmagi bile yapmayan en fazla orta ölcekli körüklerle atölyecilikten öte gecmeyen tikaniklikta; isci sinifinin devrim hayalini MAYKOVSKILERKEN Nazim Hikmet; Fazil Necip`se degisen asirlarin baskalasmis harita eksen ve cografyalarinin yeryüzü gercekligi ve güncel GÜC olusumlarinin ilgilisi alakalisi ve farkinda bile olmadan, BÜYÜK DOGU hayal perestliginin kendinden sonraki nesillere TARIKAT afyonculugunu asilayip aktaran kendi icindeki topyekün ve tüm yazip yayinladiklari külliyatinda hukuktan üretimden paylasimdan adaletten köyden kasabadan ekimden isciden emekten ücretten tek kelime bahsetmedigi dogu bati bocalamasina halki olmayan hece vezniyle, `agzimdan kafa tasimi kusuyorum, ayaga kalk sakarya ` türü kaldirim ve otel odalarini boyadi süsledi. Sabahattin Ali ve Sezai Karakoc`gillerse ustasina tabi üstadina mürit, ordan burdan derleme toplama ödünc ve emanet akil fikirciligin meshur oldukca kendilerine ILAHi söhretliligin makam merci kitle kütle dergi mecmua ve magazinciliginin sponsorlari BANKALAR en basta gelen, ve ne yazik ki Osmanlidan kalan BÜROKRASI artikligiya yoluna devam etmeye sahipsiz - yalniz birakilan Türkiye Cumhuriyeti`nin yikim parcalarindan kendilerini imar ve iskan ettirdiler. Japonlar ve Ruslar`sa egitim icin gittikleri Bati ilim bilim teknik sanat mimar mühendisligiyle, ülkelerini yarinin bugünlerine kalkindiran kadrolarda sorumluluk alip toplumunun ve insanliklarinin kutsal yükünü yüklenmislerdi. Durum hala hic degismeksizin, ( Bop Esbaskanligi hükmünde savrulup sürüklenerek Yeni Osmanlicilik yagma yikimlari Türkiye güncelindeki kistas ve kiyas ölceginde ) kim hangi mirasi almisssa ordan devri devranini büyütüp sürdürmektedir.
Kimsenin… ama sarti kosulu talebi beklentisi umuncasi yakinligi yahut yabancisi kim veya neci olursa olsun hic kimsenin, tarifine tertibine ricasina emrine iradesine ödüncüne tedarigine tesisine kalibina minnetine muhtacina övme kamcilarina havalandirma rampalarina yellendirme tünellerine kiskirtma türbünlerine; degilse elestirel takviyeli tezgah ve fuar destekli tenkit tesvik pirimlerine ihtiyac- gerek duymadan ; ve bütün hayatini esir alan en siradan ilgi tutum tavir duygu düsünce egilim yönelimlerini dahi esir edip tutsak alan mahkumiyetten kendini kurtaramayarak `elalem ne der ` kapsülünde büyük adam pozuna racon ve ahkam kesme cöplügünün kokusup cürüyen kulluk kölelik köhnesini erinip yüksünüp gocunup kayitsiz liyakatsiz lakayitlilige insanligini ezip bozup terketmeden ; zorun gücün yar basinda ucurum kiyilarinda dahi olsa yamacta zirvede sogukta sicakta yoklukta darlikta düzde derinde sirt basinda kuyu dibinde bütün engel cengel yalnizlik olumsuzluk imkansizliklarina ragmen her yerin her sartin tüm zaman mekan tanimlamasini kendi varligiyla özdes deneyimlerle kazandigi bilgi beceri akil fikir sorumluluk özveri paylasim vicdan duygu düsünce bilinc bellek irade azim caba emek cesaret yol yöntemleriyle, danisarak kararlilik gösterdigi ve karakterini kisiligini yasattigi, tüketim piyasasi raf ürünü olmamaya; ve magazin profilli yapay cark cevrimi bozuklugundan üretilip pazarlanan soytari modelligine kozmetik kimyasalli yapmacik gösterisliligin gübrelemis mayalanmis plastik cerrahi foto- montajciligina karsi gösterecegi tepkisel duyarliligin bagisikligi haysiyeti onuru yetkisi dayanikligi ve direnciyle, özgür iradesi yerli yerinde hayatin mutluluk kaynagini doyum noktasini ilim dünyasini ve istikrar zenginligini bulur saglar edinir ve yasar insan .
Baska türlüsüyse asla olasi ve mümkün degildir.
Baska türlüsüyse, hani derler ya `kilavuzu karga olanin burnu…` sadece burnu mu..? ! Ileri basamak ve düzeyli toplum yapma ucuk-kacikligi ugruna `ESKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ ` romansalliginin nufus ettigi FEODAL yapilanmasini dahi dogru dürüst gerceklesmemis olan ve ilimi bilimi tarimi sanati iletisimi ulasimi imari iskani siporu egitimi sagligi gidayi teknolojiyi sagam dayanikli cevrim carkindan her alanda her yerde her zaman her türlü toplumsal yapinin sürdürebilir kazancina ESTETIK zerafeti, insani duyarliligi, akil mantik hukukuna dayali sorumlulugu ve inceligiyle sanayilesmis gelismis ortak yasam ENDÜSTRISI`nin sanayilesme sürecinin SIIR Süper Marketciligi yahut FiKiR adamliligi ahkamini köpürtüp kusarak ardillarinin kopyalanarak TAPINAKLASTIRDIKLARI özendiginin aynisina benzemeyi cogaltma imrenti tarikatciliginin kendi kendine yazdigi rol piyesciliginden derme catma, holdinglerin ve bankalarin özel kullanisli MEDYATiKLIGI borsaladigi Pazar ve Piyasalasma sponsorculugunun ÜNLÜ ÜSTADCILIGINI veya klinik arizasi kücük kozmo politiklige mahsus `büyük USTA ` söhretliligi raconu kesmeye kalkismak, NECIP-NAZIM`gilleri sürükleyip günümüze getiren PEKAKA ve FETHULMETAL mürit marabaciligina, taaaa cumhuriyetin kurulumu sirasinda ülkesini kapildigi hayal afyonculugunun egitimsiz -liyaktsiz ve eski hurdalarla geleceksizligi KADROSUZLUK cukuruna terkedip birakarak, degil hazirliksiz üretimsiz BETON CÖLÜ metropollere sürüsünü irgatini barkini yurdunu tarimini topragini yöresini töresini col cocuk ihtiyar genc topyekün koyup kacan ; ve bütün yasamsal iltiyacini SÜPER MARKET zincirlerinden tesis ve temin eden köylere kasabalara degil yalnizca, dünyayi yerinden söküp betonlasma rantiyesinde depolayan herkesi ve her yeri harami haydut ve hainlik hükmüne baglayarak toplum ve dünya gercekciligini sahsi söhretliligine münasip okuyup tahsil eden NECIP-FAZILLAR`dan bu yana ve beri, artik profosörlerin dahi plastik yüzü birbirine benzeyen MEDYA MAGAZiN`ciliginin tükürüp sidikledigi ( mutfak, giyim , kostüm, kozmetik, gösteris, nizah, gerilim, kavga nizah, siddet, küfür, kargasa, dekor, film, dizi, mafya, sabah ögle aksam ve geceyarisi taciz tecavüzcülügünün insani tutsak alan hücrelerden müsadesiz hic bir yere birakmayan asilama ve mayalama ayar düzenegiyle ) yargiyi yasamayi ve yürütmeyi TEKELINDE yardakcisi yancisi ve Aile Boyu kata kullemlere sabitleyerek SIYASI profillerini eskidikce degistirip yedekleyen TOPYEKüN soygun vurgun isgal talan haydut harami yolsuzlugunu bütün onursuz itibarsizliklariyla kendine yol mübah münasip hüner hak ve kanun sayan tüccar tacir tefecilik ve tefeciligi alismis uyusmus kaniksamis ve kabullenmis ESKIYALIK, siirsel lokal romantik vokalinde bahsedip zannettiginin aksine, ondan bundan yarim yamalak devsirmeligin kendi kör topal EVRENSELLESME ( Büyük Dogu veya Sosyalist Enternasyonalizm ) saplantisina kendi toplum gercekligini görmez bilmez duymazdan gelerek, ve SOSYAL HURAFE kuru gürültülerine kurban giderek uluslararasi patron tanrilarin yerel isbirlikcileri benzer usaklik dalkavuklugu Bop Esbaskanligi ofis daire ve ESKIYALIGINA; sorgusuz sualsiz tüm gösteis ve görgüsüzlügüyle HÜKÜMDAR oldu gitti yasama sanatin yoksun insan ören viranesi vaka..
Iyi ve güzel görünümlü olmaya özen göstermek, mutlaka, hic bir zaman hic birseye ve kimseye zarar vermeyip faydasi dokunarak yarar saglayacagi anlamina gelmeyecegi gercegini alt öte uzak ve ard ederek; gittikleri yerin akil fikir duygu düsünce kültür sanat tarih moda ve magazin okumasini yaparak YERLi SOSYOLOJiK ANATOMiSiNE TERCüMAN ve CEViRMENLERi kalibinda saplanip kalmakla toplum uyarlama mekiginin üretildikleri KONFEKSiYON aksiyonculugundan kesilmis vitrin ambalajlama ürün ünite ve ekipmanlari olan NECiP- NAZIM`giller, ardinda sürükledikleri ve kendi benzerlerini kopyalayip geleceksiz hir gür dalas nizah ve kutuplasmalarinin ÜSTAD ve USTA tarikatlari tapinaginda kurgusu izahi anlatimi icerigi her iki türevin birden ayni kitap kirtasiye basin yayin matbuatciligi paydalarinda ortaklasarak BOHEM ELITLiGiNE hitap etmeyi muhatap aldigi, sayisi ikiyi bile bulmayan ne isci vardir ne irgat amele MOSKOVA radyo istasyon aktarimciligi yaparak; Sekizyüz Otuzbes Satir`la topragini temellendirdigi Rusya sokaklarina dökülmüs sacilmis sefilligi Türkiye`ye sablonlayarak MAYKOVSKI terminal rampasinda merdiven kesiklisi tarz ve türcülügünü kendine kaliplayip modelleyen, özgürlük esitlik hak hukuk vesairler adina güdümlü bulundugu kökten bagimliligin disinda konusup düsünüp davranip idrak belirtisi irade kararliligi gösteremeyen Proleter Devrim posterine damgasini vurup EDEBiYAT-SANAT söhretlisi mührünü kondururken, bir digeriyse bulanik bogunuk ve metalik bir sesin hapsettigi elektronik bir cihaza saklanip gizlenmis cereyan carpintilari ve hayalet dalgalanmalari gibi her yerden hickimseye konusan, ekmek su barinma hak hukuk köy kasaba tarla toprak dünyasinda ne gecim kaygisi, ne iletisim sorunu, ne duyarlilik tepkisi, ne toplum vicdani, ne yüreklilik cesareti, ne duyum bildirgesi, ne özgür irade tanikligi, ne de izleyen gözleyen katilimciligin akli fikri düsüncesi tavri tutumu yahut kararliligi olmayan, yasadigi dünya ve ülke kosullarindan kacak kopuk uzak ve kayip, kendi ic bulanikliginin girdaplarinda gezip dolasan bütün gerilimleri calkantilari uyusmazliklari ve buhranlari kendine ULViLiK kostümleri giydirerek toplum disi imgelere anlasilmaz erisilmez ve derinligi büyük adam süsü veren YERYÜZÜNDEN ihrac olmuslugun her karisimdan renk boyalanmis Büyük Dogu mistisizmi`ni- yasadigiyla gösterdigi ayni vitrin olmayan- BOHEM hayat dekorlusu model ve mayalanmayi doyurup besledi. Sabahattin Ali`nin agirlikli olarak Fransiz Edebiyati`ndan esinlenmeli oldugu besbellli karisi Macide`yi arkadasina ( hem Fikret hem de Ömer anlattigi romansal öykünün kendisi olan ) hediye ederek sahnesini sonlandirdigi, kend dahil iscisi üreteni calisani toplam tüketen nufusun yüzde bir bucugunu bile bulmayan toplumsal cöküsün cok cok olsa kirsal irgatligini gecmeyen siir veya roman ciligina kutuplasarak ortaklasa EDEBIYAT TARiKATCILIGI eden; ve agirlikli olarak Nihal Atsiz Necip Fazil`gillerin ( Nihal Atsiz`la bu yüzden mahkemelik oldugu ) muhafazakar kesminin gözle görünmeyen gercek yüzünü ( cünkü basim dagitim piyasa borsa ve pazarlama yeri ayni olan dergi ve mecmualarda birlikte kalemsörlük ettiginden toplanip dagildiklari BOHEM TÜNEGiNDE herkes herkesi yakindan taniyip bilmektedir ) ortaya koyarken, kendi kisiliginde var olan ariza ve bozukluklari da dile getirip ihbar etmektedir `Icimizdeki Seytan ` satirlar silsilesinde.
Gelisim olusum ve ilerleyisini tamamlayamamis akil fikir kurgu hayal evre devre etap kusak birikim deneyim yoksunlugunu araya ucurumsal bosluklar koyup atlayarak, her rastladigi kodlayip özendirip buyuran kaliplardan derme catma duygu ve DÜSÜNCE bayiligini nasil formatlandiysa öylece kendi toplumuna aktarip asilamayi cekip cevirrek, hem dünya ve hem de kendi gercegine özgün ve özgür kesfedis bulus ve arayislardan yoksunsa insan, benzestigi YABANCILASMANIN moda mod aynisi olmak icin kisilik sahsina ve toplum aidiyetine dair hic bir tanim ifde imare ibare iz belirti ve göstergelerini brakmaksizin `kiraldan cok kiralci olmak derecesinde ) gösterecegi ilgi caba degisim ve dönüsümler sonunda yogunlastigi gerek konu olsun gerekse insan, sicilinde yazili dogasinda özgün hayatina sahici yaklasimlarla degil, kurgulanmis döküm kadro ve kaliplara göre öngörülen TARAFGiRLIGiN market müridi yahut piyasa militani olmayi dokuyup örgütlemenin sözünü sanatini islerler. Bu yüzden Türkce dilini yeni imge ve simgelerle boyayip süslemenin disinda ekmegin hikayesinden evliliklerin col cocuga karismasina kadar kalem katipligiyle sinirli baglantisiz kopuklugun yukardan bakmaya vakkumlanmis ayriyetilikte herhangi bir tanikligi aidiyeti iletisimi katilimciligi ilgisi bilgisi köyü kasabasi folkloru emegi katkisi sorumlulugu yakinligi samimiyeti yoktur NECIP-NAZIM`giller cepe cevresinde dönüp dolasarak bu günleri ayan beyan eden sanat sinema müzik edep ve EDEBIYAT marketciliginin.
Günümüz günceline `eger sarkimi yazimi sözümü beyanimi bildirimimi tavrimi kisiligimi karakterimi begenmiyorsan boyasi cilasi kostümü cehresi dudagi saci sakali memesi baldiri ensesi kasi kirpigi gözü jiletlenip zimparalanarak sökülüp takilabilen oynakligin katalog kismina bak ve kendini eksik kalan yerinden bana tamamla `yaklasim tarzini ve yasam hücrelerini cesitlendirip magazinleyerek tüketim piyasasi satisina sunan MODA ve MARKET dünyasini tasarimlayanlarin neredeyse tümüne yakini tüm dünyada oldugu gibi Türkiye`de de ESCiNSEL egilimli kisilerce dikilip söküldügü, kimyasi kalibi kisiligi ve dönüm dolasimi buralardan tohumlanip harcanan ve tükenen ve imar iskan hak hukuk yol yöntem gida enerji bilgi bellek bilinc söz ahlak inanc güven yazi sanat herseyin calisip üretmeyerek kokusmus cürümüs MEMURiYET daireli mühür makam ve mertebe sahipliliginin `benim memurum isini cok iyi bilir becerir, caliyorsa da calisiyor ya sen ona bak türü sekli ve tarzina mensup` kayit disi kacaklarla BOP ESBASKANLIGI`ni herseyin yazgi kaderine hükümran kilarak, yerinde soyup YURO-AMERiKALRA hortumlayan hisim akraba hanedanliginin yagma yikim rantiyeciligine mahrum ve mahsur kalmis hayatin `beni bu günlere kim niye nasil nerden baslayarak ve yuvarlayip sürükleyerek yükledi getirdi sorgulamasinin dip künyesidir, Necip -Nazim`gillerle her gördügünden ekli ulakli ve ticari maksatli BÜROKRASI shretlisi olmalar ugruna toplum ve dünya gercekligini kendi ham hayallerine tüccarlayan BASKALASMALARIN akil fikir maskarasi cöplügünü kimi daha bulvar romantigi Atilla Ilhan veya kimi daha kirsal hoyrati Ahmet Ariflerle, kimi daha Tarikat talimcisi Abdurrahman Sezai Bahattin namli söhretlisi Karakoc`lar, Zafirogullari veya Erdem Bayazit `gillerine kapasite artirip heves hirs ve hüner biriktirerek kullanicisinin hizmetini gören dünden kalma, siyasete dine kimlige sevgiye saygiya adalete hukuka onura ahlaka egitime kültüre ilgisini alakasini yitirmis sogumus yabancilasmis ve sönmüs, siddete gerilime kacaga hirsiza hayduta mafyaya namussuza sahtekara furyaya modaya magazine sahtekarliga kavgaya bunalima küfüre egitimsizlige cehalete korkuya karanliga medyaya magazine pornoya istismara tecavüze talana yolsuza yozlasmaya ilgisi alakasi ve itibari bütün istatistikleri manyaga ceviren ilk sira listesinde azip kudurup sapkinlasip tüketim piyasasinin buyurduguna bagimli güdümlü daire araba kostüm ve tatil modasinin kulu kölesi olmaya ömür tüketip insanligini harcayan devir daim takasindadir artik; ve ev sahibi olmak nasil ki özgür hayatina özgün yerli yerinde yasamaya delil ve kefil degilse, kirada oturmak da ev bark sahibi olmayan bir hayatin özgür mutlu yetinmesini bilen sevgiye doymus sayginligini kazanmis bir hayatin bizzat insanlik sahibi olanlarini önemseyip onursadigi yasamsal gerceklikle, neredeyse herkesin kendi ülkesinde en basta yitik kayip yetkisiz iradesiz tepkisiz kodlanmis dayatmalarin sergi sunumunda tüketim denegi esaretini kimliksiz sicilsiz tüm insanlik zararlilariyla carsilanip pazarlanarak ölüp tükendigi, serbest piyasa kelepir tezgahina düsmüs cark carmih cendere ve KOZMOPOLiT konfeksiyonculugu.
Oooo lafa dalip gitmisiz ki, vakit baya bir giden senenin yaz-baharlarina tam benlik dönmüs dayanmis saat.
Ve böylece yine cilek ve kiraz vaktidir, Haziran`dan Temmuza nicenin. Eh madem öyledir, bana izniniz olup olmadigini sormaya bile gerek duymadigim haz tutku deli doluga esip tozmaya, ver elini tutayim tepeler daglara göllere dalgalara ciceklere cagiriyor rüzgar, aklim fikrim gönlüm günes bulut meram makamina…
Mayis / 22
Kayıt Tarihi : 29.5.2022 16:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!