Vahşetin içimdeki sesi et
Bedenimdeki bu tiz leş
Çürükçü itlere medeniyet
Ufak parçalarsa aidiyet
Ömrünce korktuğun tasma
Bir gün avın mı olacaktı
Sonra aşk diyeceğin ayva
Hayvanı mı uyuşturacaktı
Gönlündeki aklı mı
Anlamsız sıkı boğumların
Dolandığı bacaklarıma
Şimdi hangi vahşet basacak
Kanım bugün sana karışacak
Etten bir beden ama cansız
Kanlı bir tasma ama bağsız
Akılsız Aylak ama gece Aysız
Parlak bir Ay ama kurt akılsız
Çürütmeyen leşimi bu vahşet
İdi, artık onu bana bahşet
Ki bir daha uyumasın geceler
Sensiz dökülmesin heceler
Neticede kurdu seven insan
Sonrasında köpekle yaşayan
Ve sevgiler vahşeti arındıran
Sonrasında evinde süs yapan
Dolunayın hükmünde yemin
Artık ufak parçalarda değilim
Yalnızca sana aidiyetim
Ömrümce korktuğum tasmam
Artık boynumda camadan
Kayıt Tarihi : 23.11.2024 00:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kafanda susmayan vahşetin vaktinde değil, yersiz keyifte seni ısırır, seni avlar. Vaktinde evcilleştirilmemiş hayvan yalnız seni iftara ayırır. Bu ufak anlar ufakta olsa bazı büyük insanlar bunu kadim kılar. O vaktinde düğümleyemediğin halatların yerini parmakların alır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!