Göğün döşeğinde bir çift yürek mehtaba karşı, kararı yok ki âşkın bahçesinde solar kırk gül dalı, baharın renklendirdiği lâl kâdehlerden, dokuyor gözlerin tablolara, düşsel hiyerogliflerin masalını. Yürekoynatan şehvetinin opal porseleninden; dudaklarının kırlangıç mırıltılarını, yatağının bostanından tırtılsı gamzelerine; alnında tarazlanan kaos bakışlarını, kirpiklerinin şen şakrak viyolensellerini, tahtırevan kaprislerinden kentsoylu nüktelerine; zekânın şubesinden kalbinin ekosuyla, her epikramdan çıkıyor mahcup bir özetin; aydınlık oratoryosundan tefekkür şiirlerinin. Ve metanetin ütopik şatolarından, cinlerin türkülediği hurufi tekâmüllerin, eliyor kainatın dairesinden elit memelerini, ve organlarında bile gezdirenler seni bedenlerinin. Fiyong fiyong dişlerinden rujunun fıskiyelediği; rimelli geceliğin, ojeli bâkireliğin, hilâl kapılarında merih rengi tesbihin, boncuk boncuk dökülür rahmin amentüsünden. Ve çekiçlerinde dokların madensel dirliğin, kıvılcım kıvılcım hecelediğim meczup sevgilim; ekinlerin otakların kılgısal sesiyle, mevsimlerin iklimlerin tropik tümcelerinden; melankolik bulutlar giydiler, vuslat giysilerini, soytarılığın beneklerinden, ve periler söylediler bilmecelerini fildişi kulelerinden, migren ağrılarına iyi gelir diye, tasavvufî güller.
Mehmet Gündoğan 2Kayıt Tarihi : 19.1.2012 13:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!