YAĞIZ
Ağıyor suların
Hançerde, kuşakta ve pusatta
Ağıyor nazenin
İncecik dallarında
Körpecik, camgöbeği
Kanıyor sessizliğin
Kanıyor mavi
Bağrında kızgın örgüler
Esmer ruhunda akkor
Azığımız tarumar
Yüküm tonlarca sevdan
İçim ağır mı ağır
Size hep mutluluklar
Bize kahır kalmıştır
Aşım özüm üstüne
Şimdi mevsim sahradır
Şehla endamında can
Çarpar durur divane
Kalbin feza denizi
Ve kükrer perçemlerin
Gel arıt ömrümü ey
Yıkılmaya alışmış
Yerlerimden tut kaldır
Yeşersin yangın
Tutuşsun yara
Yaşarsın filiz
Karışsın köklerimiz
TUTUŞAN
Birbirine sarılmış
Yapraklar gül dediğin
Nereye baksan rahmet
Nereyi görsen hikmet
Sır içinde sırrı çöz
Yok içinde yoka var
Herkeslerin kaçtığı
O yangın düğünündür
O ateş, kabuğuyla
Girene cehennemdir
Aşktan üst baş yırtana
Zakkum içre kevserdir
Ey can yüzlü nedime
Şelale canlı yaren
Aşk; binbir düğümünde
Binbir hasat derendir
İKRAR
Milyarlarca renk
Milyarlarca ahenk
Milyarlarca ses
Milyarlarca nefes
Milyarlarca his
Milyarlarca şifa
Milyarlarca çehre
Milyarlarca fikir
Milyarlarca sevda
Milyarlarca varlık
Milyarlarca yokluk
Ve tek bir Sahip
Rızası hep rızası
Cennetlerin cenneti
Dolduracak, dindirecek
Derin yalnızlığını
CANLAR CANI
Dilsiz, sağır senfoni
Renksiz, nursuz gösteri
Tatsız, tutsuz ziyafet
Hissiz, duyarsız ilgi
Sır içre sır içre sır
Kır artık testini kır
Ne dış kalsın ne iç ey
Özü közünden sıyır
Sularında ötenin
Zirvesinde derinin
Kavuş kavuşulmaza
Dinsin dinginliklerin
Sırların sırrına er
Gizlerin gizine pus
Ne dam kalsın ne duvar
Canların canına var
HAZİRAN
Narin ellerinde serin sular çağıldar
Cevherinde varaklar, nadide, çocuksu
Çokça gökyüzleri, çokça soluyuş
Dallarında kırgın ıssızlıklar mevsimi
Şimdi yürek bir saatli bombadır
Pençleriyle sadrımı boğazlayan
Dağ gibi kurulmuştur zamanlar aramıza
Ürkekliğinde aşkın gözyaşları parıldar
Şimdi ne derse desinler, mecalsiz
Cürmüne vurgun bir mücrim karşında
Yargılayan gözlerin zindanında mahkum
Ama asla pişman olmayacak olan
Ruhum ruhunu nasıl da görüyor
Bakışlar kaçıran masum maralın
İnanmazdım, inanmazdım yaşamasam
Gözleri yananları gözleri yananlar anlar
Gözlerin yangın, gözlerin dargın umutlar
İçim ki urganını bekleyen argın şehzade
Alımlı, nazenin, ölümcül otağında
Şimdi ahdim ömürlük bir duadır bahtına
Söylenemeyenlerin altında kalan
Bir makberdir ağarmış hayaller
Günler asır, güzler ayaz, güller veda
Yeter ki mutlu ol diyeceğim o gün
Biz ki alışığız düşte hüzne, yazda hazana
Öleceğini bile bile yaşamak gibi
İnanmazdım, inanmazdım yaşamasam
İnandım, yaşadım, gerçeğimdin
EHVEN
Bilal Yavuz ŞiirleriKayıt Tarihi : 11.1.2021 15:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!