Biz geceyi sevmeyi orada öğrendik
Karanlık korkutmazdı bizi
Çünkü yıldız saymayı
çamurlu çatılardan öğrendik.
Kulağımızda bir ıslık
Sırtımızda güneş yanığı
Bir elimiz cebimizde,
diğerinde başka bir kardeşin avucu
Biz düşe kalka büyüdük,
ama hiç düşmedik kendimize.
Taş yastıklarda uyurduk
Yani başımız, sokakların taşındaydı
Rüyamız?
Yoktu.
Çünkü uyumak, lükstü
Geceyi devriye gibi gezerdik
Bir gözümüz hayata açıktı
Bir gözümüz sevdiğimiz kızın penceresinde.
İşte biz böyle büyüdük
Ayakkabının içinden konuşan nasır gibi
Her sokak daraldıkça
yüreğimiz genişledi.
Sapan taşıyla nişan aldık hayatı
Ve çoğu zaman vurulduk.
Ama asla diz çökmedik.
Biz
Taş yastıklar üstüne baş koyanlardık
Çünkü
Yumuşak yataklarda vicdan konmaz yastığa
Bizim yatağımız betondan
Ama uykumuz mertti
Ve sabah kalktığımızda
Yastığımızda gözyaşı değil
Bir sonraki kavgamız olurdu.
Kayıt Tarihi : 29.9.2025 08:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!