ıslak kokuyor toprak
yoksa yalın ayak mı bastın?
cenneti andırıyor sanki bu koku
şuh ve haki,
yağan senmiydin yoksa şırıl şırıl?
esiyor sabahın bir yerindeyim
ılık ılık vuruyor sol yanıma hasretin,
muazzam bir serzeniş işte ilahi aşk gibi tutku dolu,
sen diyorum o anda;
kaldırıma bırakıveriyorum taşımaktan yorulduğum bedenimi,
zorluyorum bacaklarımı kıpırdamaya niyeti yokmu ne kahrolasının! ! !
zehir zemberek acı dolu bir martı çığlığı duyar gibiyim uzaktan,
bağırıyor, yırtınıyor ses yavaş yavaş hiç duymamışım gibi kayboluyor istanbulun derinlikleinde...
sokaktan geçen küçük çocuklar,
ellerinde buz dondurmaları
ahhh be diyorum nede iştahlı,
başka bir derdim yoktu diyorum bazen,,,
buz dondurmasını aldırdığımda anneme ne kadar mutluydum,
gerçi bizim zamanımızda böyle cafcaflı değildi!
sade çilekli ve şekerliydi...
hiç büyümeseydim diyorum bir bardak buz dondurması yetiyordu mutluluğuma işte...
at arabasını çeken atın asfaltta çıkardığı ses dolu dizgin götürüyor sanki uzaklara...
bir yaşlı teyze geçiyor yanımdan,
sesleniyorum ardından,
dönüp bakıyorum,
sanki gözlerinden okuyorum! ! !
benden sana fayda yok tutsam kaldıramam der gibi bir edayla başını sallayarak geçiyor,
sonra dizlerimin üstüne geliyorum,
yavaş yavaş ayaklarımın titrediğini hissediyorum,
kalkmaya çalışıyorum son bir çaba son gücümü harcıyorum işte,
bu kalkışta,,,
ya başarısız olursa bu son çaba! ! !
seni bekleyeceğim taş evlerin olduğu,
birazda mermer edasıyla işleme ve sözcüklerin dolu olduğu,
sakin, sade, sadece bayramlarda kalabalık olan şehrin en üst başında...
seni gördüğümde kalbim hızlı hızlı çarpacak,
zaten benim evimde taş olmayacak,adres yazmayacak,
kalp atışımın sesi beni sana buldurtacak,
iki damla gözyaşın susuzluğumu kandıracak,
bir gülümseyişin cennetin kapısından çevirip beni,
koşa koşa sana gelmemi sağlayacak,
ne kadar yansamda ellerini dokundursan küllerimden doğacak,
ne kadar toprak olsada bedenim bir kalbim kalacak,
yanyana olsun bu şehirde evlerimiz, sırtsırta olsun,
benim seni beklediğim kadar bekleyemez birşey birşeyi...
sen yağmur olarak yağ hep toprağıma,
sen koksun dünya...
Kayıt Tarihi : 10.8.2012 09:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!