Çamlıca'da bir masa encam'ında yorgunluk
Bahtına yalnızlığın hasretlisi vurgunluk
Yalnızlıktan usanmış üzerinde durgunluk
.........Taş masa yalnızlıktan bahtına küser misin
..........Yanı başın da dursam derdini döker misin
Yanı başına gelip şöyle şurada dursam
Sana sende hicrân'ı yalnızlığını sorsam
Yalnızlığı kaşının orta yerinden vursam
............Taş masa beni dinler derdimi böler misin
............Yoksa benim ardımdan acıyla güler misin
Kahırdan mı bellisiz betonların dökülmüş
Gecenin korkusundan hüzünlerin sökülmüş
Yalnızlığa ağlarken demirlerin bükülmüş
...........Taş masa yeter diye içten ah eder misin
...........Sabır taşı olsan da çatlayıp gider misin
Taş masa taburene oturup dert dökeyim
Bırakta yalnızlığın ciğerini sökeyim
İkimizin derdini orta'sından bükeyim
..........Taş masa Âsûmân'ın altında siper misin
..........Mehtapta yıldızlara uzanıp öper misin
Bir semaver çay geldi üç ince belli bardak
Üstümüzü kapatan boynu bükük bir çardak
Ey gökyüzü ey deniz bakın bize yanarak
............Taş masa hicrân'ımı bölmeye yeter misin
............Yoksa benden de dertli daha da beter misin
Yanımdaki hayâl kim,onu görüyormusun
Gözlerime bakarken onu soruyormusun
Neden intizâr'dayım şimdi yoruyormusun
............Taş masa hicrân'ıma yoksa sen rehber misin
............Her dertliyi dinleyen vefâlı cevher 'misin
İşte benim hicrân'ım gördüğün bu hayâldir
Bende ki cinnet hâli bu hayâlden muhâldir
Senin bu yalnızlığın benimkinden efdâl'dir
............Taş masa hasret'lerde yoğrulup pişermisin
............Gâm yükünden muzdarip yoksa sen beşer'misin
Senle benim bahtımız acılarla biz'lenmek
Söylenmedik sözlerin hasretin de diz'lenmek
Çaresizce kahrolmak hüzünler de giz'lenmek
...........Taş masa sana beni anlatsam dinler misin
...........Dertlerimden tutuşup ah edip inler misin
Taş masa boşver unut dinleme ne olursun
Şimdi beni dinlersen derdinden kahrolursun
Bu çilekeş bahtınla sen nasıl avutursun
............Taş masa gâm yükünü yıllardır çeker misin
............Taşınmaz çilelerden gün be gün çöker misin
Kaç çaresiz ihiyar sen de derdi coşturdu
Kaç yuvasız kuş gelip gözyaşını susturdu
Onların hicrân'ımı dert'lerini kusturdu
...........Taş masa baştan başa yoksa sen heder misin
............Izdırâb'dan kahrolmuş hasretli keder misin
Taş masa üzerini baştan başa yazmışlar
Nice gizli sevdanın harflerini kazmışlar
Boşlukları okşarken belli sana kızmışlar
............Taş masa dert küpüne derdini ekler misin
............Yine sabaha kadar misafir bekler misin
Yalnızlığı yazarken gözyaşlarım çağlıyor
Sana bakan gözlerim için için ağlıyor
İkimizi de hasret yalnızlıklar dağlıyor
.............Taş masa ardım sıra sırrımı gizler misin
.............Bu zamansız yolcunun yolunu gözler misin
Taş masa ne söylesem sana nasıl anlatsam
Sen kimseye demezsin seni de mi aldatsam
Şimdi durup seni de benim ile ağlatsam
...........Taş masa gölgelerden,gölgeye geçer misin
............Yalnızlıktan usanıp beni dost seçer misin
Sen kahır yorgunusun ben aşk'ın vurgunuyum
Sen yalnızlığa düşman ben vefâ durgunuyum
Yalan Dünya'ya inat hayat'ın dargınıyım
............Taş masa sahi sen de rüya'da gezer misin
.............Gönlünü benim gibi yerlerde ezer misin
Taş masa dertlerimiz birbirine bağlandı
Yalnızlığı söylerken hasretimiz dağlandı
Kalbimiz nasır tuttu ciğerimiz yağlandı
............Taş masa ateş olup cürmünce tüter misin
.............Rüzgar uğultusun da ses olup öter misin
Taş masa anladın mı senden derdim az değil
Bunlar sana sitemim bu sözlerim naz değil
Bu ses gönlümün sesi dertli çalan saz değil
..............Taş masa ah'ın birdi şimdi sen binler misin
..............Hüzün yumağı olmuş feryat'lı günler misin
Makberî nisyan'lara boş'a dûçâr olmadı
Yüreği paramparça ona bir yer kalmadı
Ne yaptıysa bir türlü çilegâhı dolmadı
.............Taş masa hey taş masa gönlümü dinler misin
..............Sabır taşı olsanda çatlayıp gider misin
Makberî - Ahmet AKKOYUN 28 ŞUBAT 2007......11.:30..........İST
Ahmet AkkoyunKayıt Tarihi : 28.2.2007 11:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ha taş masa ha taş kalp pekte fark yok bunlarda Tek farkı boşluklara kurşunu sıkanlarda Makberî - Ahmet AKKOYUN 28 ŞUBAT 2007......11.:30..........İST
![Ahmet Akkoyun](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/28/tas-masa.jpg)
hayatın bir yüzü...belki de taşmasa vesilesi ile kendimiz ile konuşma...
çok estetik bir şiiri, okunması çok ahenkli...bir oku olarak çok beğendim..
selamlar Ahmet Bey...
Yüreği paramparça ona bir yer kalmadı
Ne yaptıysa bir türlü çilegâhı dolmadı
.............Taş masa hey taş masa gönlümü dinlermisin
..............Sabır taşı olsanda çatlayıp gidermisin
Taş masa bu şiir beni çok etkiledi şiiri kopyalayıp saklayacağım Ahmet bey
Yüreğin dert görmesin sen usta bir şairsin
Allah yolunu açık etsin
selamlarımla
.....Sabır taşı olsanda çatlayıp gidermisin
Yağmurlu bir İstanbul akşamında Çamlıcada ve taş masayla dertleşircesine derinlere daldım .Aslında şiirde uzadıkça uzasın istedim bu yüzdende geri sardım ..Mükemmel yüreğine sağlık abim tebrikler ..Eminim benden sonra masa çatlamıştır...))))
bu şiir yorum gerektirirmi ?...selam ve hürmetlerimle
Ahmet Ayaz
TÜM YORUMLAR (24)