Efendimiz aleyhisselâtu vesselâm ile Mekkeli Müşriklerle Hicretin 6. yılında Hudeybiye’de yapılan barış anlaşmasına göre Arap kabileleri iki taftan istedikleri birini seçip onun himayesine girmekte serbest oluyorlardı. Buna göre, Huzâa Kabilesi Müslümanların, Beni Bekir Kabilesi de Mekkelilerin himayesine girmişlerdi.
Yapılan bu anlaşmanın süresi 10 yıldı ama daha ikinci yılında; Hicretin 8. yılı Şaban ayında Beni Bekir Kabilesi’nden bir kısım insanın Mekkeli müşriklerin de yardım ve destekleriyle öteden beri düşmanlık güttükleri peygamberimiz aleyhisselâmın himayesindeki Huzâa kabilesine bir gece vakti ani bir baskın vererek bu kabileden 23 kişiyi öldürdüler.
Bunun üzerine Huzâalılar 40 kişilik bir heyetle Medine’ye gelip Efendimiz aleyhisselâma düşürüldükleri bu durumu arz edip onun yardımını istediler. Katliama çok üzülen Peygamberimiz efendimiz Huzâalılara yardım edeceğini söyleyerek Mekke’ye hemen bir elçi gönderip öldürülen Müslümanların ya diyetlerinin ödenmesini, ya da Beni Bekir Kabilesi’ni himaye etmekten vazgeçmelerini istedi. Aksi takdirde yapılan anlaşmanın bozulmuş sayılacağını bildirdi.
Kureyşliler her iki şartı da kabul etmeyip bunu elçiye bildirdiler. Elçi de Medine’ye dönüp durumu Efendimize söyledi. Mekkeli müşriklerin efendimizin şartlarını kabul etmemesi demek anlaşmanın bozulması demekti.
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta