Sevginin saygının onurun kültürün eğitimin hukukun bilginin huzurun refahın gelişmişliğin güvenin kalkınmanın özgüvenin toplumsal ÖZGÜRLÜĞÜN ve sosyal BARIŞIN kanıtlanmış ispatı, gösterge verisi ve inanılır bedeli, tasada kederde ve sevinçte hiç kimsenin ayrıcalıklı ve imtiyazlı üstünlükte seçkinler ve sür saltanat sultası olmayan ; kazanılmış değerleri ortakça paylaşılan toplumsal kaygısı sevinci bütünlüğü ve her günü çağdaşlığın aydın yarınlarına ve güvenilir ilerisine taşımaya ilimde bilimde yeni değerler artırıp üreten aidiyet zenginliğiyle özdeştir. Fakaaat..
Ortak yaşamın vazgeçilmezleri olan ülkeyi, toplumu, tarihi, coğrafyayı, hukuku, yargıyı, yasamayı, kültürü, onuru, itibarı inancı, huzuru, eğitimi, güvenliği, gıdayı, barınmayı, sağlığı, ulaşımı, iletişimi, ve kazanılmış bütün değer, birikim, kaynak, üretim ve zenginlikleri şahsına mahsusluğun yağma yıkım devre mülkü olarak gören, sayan, algılayan,yönlendiren ve yöneten keyfiyet hükümranlığıyla, kurgulandığı uluslar arası ve yerli işbirlikçilerinin dayanak destek ve yol haritasının proje yazılımlarına göre kendi çıkar önceliğini sorgulanamazlık seçeneksizlik ve kutsanmışlık hükmüyle dayattığı bütün istismarları ihanetleri ve çarpıtmaları karşı konulmaz biat güdümüne bağladığı toplumsal iradesizliğin zorunlu uyumunu ve tüketimini çekip çevirmeyi her şeyin üstünde tutarak; savında ve iddasında günübirlik değişkenlikle kendisiyle taban tabana zıt, çelişkin, tutarsız, menfaat odaklı hiç bir muhalif itiraza yaşama şansı tanımayan ve hatta ihtiyacına münasip muhalifliği bile kendi ayar düzen eden; vurguna adaletsizliğe soyguna yıkıma talana sömürüye sabit kısır ve kurak döngülü sefaleti yolsuzluğu yoksulluğu gelir dağılımı eşitsizliğini gericiliği geçimsizliği tükenmişliği korkuyu karanlığı her alanda muhtaçlık iflasını yabancı sermaye ve sömürü bağımlılığını ileri düzeyde gelişmişlik kalkınmışlık diye dayatıp hiç gitmemek üzere çöktüğü toplumsal irade tepkisizliğinde toplumuyla kafa bulan; her türlü somut yaşam gerçekliğini baskılayan yozlaşmayı çatışmayı karamsarlığı duyarsızlığı kayıtsızlığı şiddeti cinneti cehaleti geçimsizliği kokuşmuşluğu ve çürümüşlüğü her gün ilgi odağı değişen soyut ve suni gündemlerle örtbas eden görgüsüzlük gösteriş ayrışma kutuplaşma bencillik bozgun bağnazlık kirlenme bozulma kimlik ve inanç istismarlı güç zehirlenme talebine güncelleyip, toplumsal tükenişin tasarımlı bağımlılık ve doyumsuzluk tedavülüne koymaktadır oniki eylülün sivilleşmiş süreklisi BOP sür saltanatı.
Geçim derdine düşmüşlere çaresizliğinin kulu kölesi olmayı dayatarak had hudut usül ahlak onur ihtiyat itibar kanun kural tanımayan hayat pahalılığının keyfiyetin zorbalığın adaletsizliğin istikrarsızlığın yozlaşmanın yokluğun şiddetin talanın soygunun sömürünün cehaletin hüküm sürüp kol gezdiği yıkım işgal çöküş ve gasp süreçlerini kendi kaderine terke zorlayan keşmekeşlikte, toplumun kazanç birikim inanç onur ve kimlik değerlerini tekeline geçirenlerin her türlü derin ayrışmayı körükleyerek bütün yıkım yağma vurgun ve ihanet ortaklarıyla işbirliği halinde kendi keyfiyet sultasının ihtiyaç gereğine göre barış özgürlük yerel özerklik gibi uluslararası kiralık katilliğin tetikçilik uşaklığına tasarımlandığından bu yana iddasında sabit Pekaka dayatmalarına güncellenmiş kafa bulma oyunundan başka bir şey değildir ulu ortalıkta tezgaha konan bop teşkilatlı manevra.
Kendi hırs ihtiras ve kapılmışlık saplantılarına ve çıkar önceliğine ters gelen veya engel teşkil eden her şeyi yasak, aykırı, uygunsuz, haram, günah, lanetli ve kanunsuzlukla etiketleyerek, dayattığı bütün keyfiyet sultası hükümranlığının alt yapısına sermaye edindiği sefaleti cehaleti acıyı tükenmişliği kayıtsızlığı kibiri yozlaşmayı kokuşmuşluğu çürümeyi çaresizliği zavallılığı ezikliği korkuyu eğitimsizliği şiddeti belirsizliği kahrı çileyi yoksulluğu ve felaketler silsilesini hiç sonu gelmeyen daha katlanılmaz olanlarla baskılayıp hiç bir toplumsal hassasiyeti zerrece umursamaksızın vazgeçilmezlik ve rakipsizlik katında üste çıkan; ve her gün algısı güdümü ve alışkanlıkları ihtiyaç duyduğu hükümranlık buyruğuna göre değişen; hükmüne hapsettiği her türlü toplumsal savruluşlara taksit taksit tayinlerle belirlenmiş gündemlerin dilediği zorbalık bağımlılıklarını mecburen sindirmeye , kabullenmeye ve yaşatmaya zorlayan sonsuz sınırsız yetkiyle sinmiş kalabalıkların yaşama hakkı üzerinde keyfiyet devre mülklüğüne donanmış başına buyruk şahsi ganimet düşkünlüğünü önemseyip kutsayan çarpık kısır ve kurak döngü güncesinde toplumsal yıkımlarla yitirdiği hayatını kutuplaştırılan geçimsizliklere ve kötümserliklere sürüklüyor kovalıyor eziliyor ayrışıyor ve ne yazıkkilerde sonu bilinen belirsizliklere sürükleniyor, acıklı kaderine terk her damardan isabet alan sosyal bozgun ve cümle insanlık.
evlenerek hayatımı mahvettim'demiş
William Saroyan.
hayatlarımızı mahvedecek bir şeyler
her zaman vardır,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta