En az dış dünya ilkesiyle olmayıp ta en fazla arzın talebiyle olursanız, bu kes de yalıtımlı sistem içinde fazla su içmekten boğulur. Fazla yemekten tıkanır çatlarsınız. Böylesi bir tutum, düzenli yapıyı düzensizlik olan kaosa sürüklemekle, inşacı temel ilkeye aykırıdır.
Dahası 200 litre mazot ile gidip geleceğiniz yola (günlük ihtiyacı tüketip yarın yeniden başlayacağınız yeni bir çevrime) siz; gereksiz yere 70 000 litrelik mazotla yola gidip gelmiş olun. Bu durum zorunlu en az duruma aykırı olmakla; bolluk var diye 70 000 litrelik arz olanın taşkınından boğulursunuz. Mide fesadı gibi oksijen çarpması gibi enerji fesadı ve enerji çarpmasına dönüşürsünüz.
Üstelik 70 000 litre mazotun 1000 km yol boyunca taşınmasının enerji masrafı 200 litre mazot harcanması yerine günlük mazot tüketimini 1000 litrenin üzerine çıkaracağından; enerji harcama maliyeti en kaçınacağınız stratejidir. Ve sizin enerji tıkanmanız ve gereksiz enerjiden boğulmanız olacaktır.
Doğa verili bir sistemdi. Siz de bu verili sisteme göre en az dış dünya yalıtımı içinde; dışınızla zorunlu bir girişme içinde oluyordunuz. Bu nedenle dışta bir tavşan yakalıyordunuz. Bir başkası da aynı nedenle bu tavşanı sizden kapıyordu. Çünkü tavşan sizin bilincinizden sizden bağımsız bir var oluşla; sırf size arz olmayan ya da arz olanın sahipliğiniz değildi. Böyle bir bakış ve algı ortaya koymak daha baştan yanılgıdır.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta