Bu gün hiç okumadığım ve muhtemelen de okuyamayacağım bir kitabı çok ama çok merak ettim. Onu incelemeyi ne çok isterdim. Altı veya on yaşlarında bir Alman çocuğun önüne konan bir Tarih ders kitabını. Herhangi birini. O yaştaki bir çocuğa dedelerinin, atalarının neler yaptığı ve bu olanlardan onun ve gelecekteki çocuklarının sorumlu olmadıkları, suçluluk duymamaları nasıl öğretilir ki? Nazi tarihini nasıl anlatıyor gelecek kuşaklara Alman literatürü?
Vaktiyle Musevi asıllı bir patronum vardı, dünya tatlısı ama konu paraya gelince ketum. Ve bir gün bir Alman müşterimiz oldu, adam oldukça yaşlıydı, yani yakın geçmişten etkilenmediğini söyleyemeyiz. Patronumun ona karşı tutumunun ne olacağını çok merak etmiştim. Çünkü yaşlı adam müesseseye gelene kadar patronumu tanımıyordu? Patronum hiçbir şekilde değişik bir tepki vermedi. Diğer müşterilerine nasılsa ona da aynıydı. Farklı tek bir jest veya mimik tek bir hareket, söz göremedim. Onun gözünde sıradan bir müşteri idi işte. Hem neden öyle olmasındı ki, onu tanımıyordu bile. Milliyeti, cinsi, ırkı onu niye ilgilendirsin. Haklıydı...İnsanları tanımadan asla yargılamamak gerekir kim olurlarsa olsunlar?
Sonra bizi düşündüm, bizim tarihimizi. Ne kadar da şanslıydık. Torunlarımıza, hatta onların torunlarına anlatacak ne güzel kahramanlık hikayelerimiz vardı. Dolu dolu bir tarih. Gururla ve merakla okuyabileceğimiz. Ve kardeşlikten, dostluktan, hoşgörüden, eşitlikten ve birçok şeyden geçmişimizde utanmadan ders verebilirdik. Evlatlarımıza diyebilirdik "Oku ve atalarından gurur duy ve daha güzel şeyler yap. Onlara layık ol." Bunun karşılığı yok, pahabiçilemez bir hazine bu.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Tarih önemlidir Şiirinizi
beğeni ile okudum
Hürmet bizden hocam, saygılar.
Tebrik ederim
Saniye hanım
kutlarım sizi.
Selam ve
hürmetle.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta