'kendini şahsen tanımadığım
lakin yüreğini tanıdığım
H.Hüseyin Yalvaç' a'
yer bir ulaşım aracı
bir otobüs
tarih bir otobüstür
içi dolu sıra sıra
koltuk koltuk,
tekmil münevverler
..
Çılgın bir bulvardı
Buluşacağımız yer
Aynı yerdi, biraz ötesinde
Ayrıldığımız yerin
O gün yollarımızı ayırırken
Sen ben değil belki ama
Tarih biliyordu buluşacağımızı
Ayrılığın bile sonsuz olmayacağını
..
Yaz üstü kıştan kalma
Dört hale ışımakta
Ki kar gibi beyaz
Bakire umutlar taşımakta
Ve yalnız, bir kapı
Aralığı kadar uzak
Henüz noktalanmış bir zamandan
Yeni bir başlangıç
..
...........................................'diril ey tarih! şimdi şeytana
...........................................................................şirk vaktidir'
aydınlatılmış bir köprü altı kadar sıcağım
bir düşe kanat çırparken isli bedenim
ayrılık sancısında büyür çocuk içim
yolsuz aşkların yolcuya hasret durakları
sen uçuruma atılmış demir gibi çektin
ve gittin tarih kadar yaşlıyım deniz kadar ıslak
bir tufana yer ayırtmış gibi mahşere ortak kılınmış gibi
..