Sevdanı,
safir kınından sıyır.
Önce sokak çocuklarının,
çıplak ayaklarına sür,
sonra gök kubbenin kapısız odalarına.
Bir karaçalının, uykusuz koynuna sok.
Sonra serin zindanların,
Kan kokulu rüyalarına.
Zehirli korkularına sakla gülüşünü.
Alın çatını şişiren öfkene,
Damarlarını yaran kinine sakla.
Önce yedi kat kilden duvarlarına göm.
Sonra buz kesiği kapı eşiklerine ser gülüşünü.
Sevdanı,
AKLININ KORKUNÇLUĞUNDAN sıyır.
Gözyaşlarından,
kabuslarından,
azgın heyulalarından
ve kıskançlığından,
küskünlüğünden,
ölümünden de hatta.
Sevdanı,
küfürlerinden sıyır,
yorgunluğundan,
onurundan
ve hatta özgürlüğünden de.
Çünkü sevda;
Bir Zeytin Dalına Kurulmuş,
En Zengin Mahpusluktur Aslında.
Kayıt Tarihi : 26.8.2022 15:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!