Tarifeli Söküntü Şiiri - Seyfi Karaca

Söyler sorar durur da saati dakkasını tutmayan sıkıntılı evrak
Gelmiyorsa gidiyordur azap öyküsünden gün
İnsan tohumlama ve üretme istasyonu olarak ertesiz tehirsiz
Dönmüyorsa dünyasında hayat, laçkaya dönmüştür söz ve sus
Sevinci zıkkımın dibi hayali hüsransa muhatapsızdır devir düzen
Su zehirdir bağ hozan iklim topraksa kendine mutu yok mezar
Çığlıkları büyük duvar resimlerinde kalan herşey tarifeli sinmişlikle
Girdap göçebesi ceremede olmuyorsa ölüyordur
Gittiği yerden dönen ve gidemediği yerde kıvranıp dönen
Çiyden düşüp çığdan kopup ayazdan ayaza fink atarak
Mümkünü kesik yaşama valiz indirip yoksul yarınsız uçurum kıyısı zira
Suskunluğun fay hattında okuma yazma kovalayıp güderek
Şifre kırıyor,
Dünya bozuyor yurt yuva yıkıyor çöp yapıyor ve cerahat yığıyordur
Yaşamıyorsa bir de onuru namusu üstüne yeminle
Yaşamıyorsa hinlik cinlik derdi davasındadır morg mevzu
ve harabına rezil rüsva mumya mefta
Zira izini yolunu çölünü pınarını ve insanlığını zayide zül eden
İpin kopuk ucundaki kuş konmaz bostan bitmeze yarsiz diyarsızdır
Yükün kervanı fitne fücur ile,
Zindan zibil manzara

Ekim /21