Düşündüğünüzde tüm yenilgiler geliyorsa aklınıza,
Hiç bulamayacağınız yitiklerinizi arayıp duruyorsanız
Ve onu mezar taşında hatırlamıyorsanız
Yanınızda duruyorken,
Uzandığınızda tutamıyor, baktığınızda göremiyorsanız
İçinizde bu yokluk, içeride bu doygunluk
İçinizde bu uzak duruştaki tarifsizlik....
Acılar; yağmur bulutlarını toplayan yüce dağlar gibi
Düzlüğünüzde sizi yutan sel olduğunda,
Çaresizliğin o küçük damlalardan geldiğini anlayacaksınız.
Zamanın nasıl küçük küçük biriktirip,
İyinin kötüden öç aldığını göreceksiniz.
Umar’la yatıp umutsuz kalkacaksınız.
Eşya, nesne anlamsız kalacak;
En dertli siz olacaksınız, anlayacaksınız.!
Yeniden olacak “büyük patlama”
Siz yaratacak siz yok edeceksiniz.
Bu ilişkinin şeytanı da meleğide siz olacaksınız
Gönül bahçenizdeki elmaları koparıp;
Sevabı da günahı da sırtınıza alacaksınız.!
Şimdi; biri, diğeri, öteki kim ki.!
Kim ne diyebilir ki! kim ne dese ki?
Hangi şarkı, hangi yazı ne kadar teselliki..
Öfkemi alır şimdi “acı” yı, ihanetmi siler anıları
Nefrete çıkan yol, çok sevmektenmi geçer? ! !
Bu zıtlıkmıdır getiren götüren “aşk ve nefret”
Ey tüm tarifler!
Öyle yoz, öyle yalın, öyle saçmasınızki
Bu yüzden ben sustum gidiyorum
ELVEDA…
Kayıt Tarihi : 8.12.2009 17:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!