(taraça: basamaklı yükselti, çamaşır asılan aralık)
kış büyük bir hasretle sarmışken yoksulluğu
ve ben
henüz hiç-bir eylül başında öpüşmemişken
ankara'da, halamın evinin iki sokak ötesinde,
yokuşu çıkarken sağ kolunuzun üstünde,
pis sarı boyalı bir bakkal dükkanının önünde
keten gri gömlekli bir adam ölmüştü.
parmakları sevgilisinin göğüsleri yerine
buz kesmiş demir kepenklere tutunmuş,
gençlikte yazdığı o şiirleri de unutulmuştu.
ama sonra
taraçanın ince kıyısında yürürken göründü.
sekiz kere bahadır diye seslenildi arkasından,
sekkizkerede de
dönüp bakmadı hiç-bir adı bahadır olan.
bozarmış kara ağaç dalları arasından
tek bir bahar çiçeğini bile koparmadan
rengarenk bir manzaranın tam ortasından
son sayfası kadar boş beyazı olup bir kitabın
son pozunu kesti önünde bir bakkal dükkanının.
Kayıt Tarihi : 5.10.2021 23:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!