Tapınma
“Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ”
Tapınma: Tutku ile sevmek, bağlanmak!
Tapınmanın kişisel bir eylem olduğu ve kişinin kendi özgür tercihine göreceli olduğu söylenebilir! O halde kimse, kimsenin taptığına tapmak zorunda olamaz! İnanç ve din de kişinin kendi özgür tercihidir! Neye, nasıl inanacağına da kişi kendisi karar verir!
Kişi özgür iradesiyle inandığı bir şeye bağlanabilir ama başkasını bağlama konusunda yetki sahibi değildir! Teklif başka, zorlama ve tehdit başkadır!
Tapınılan, inanılan bir “İlah” veya kişiye izafi bir değer olabilir! İlah, para, mal, menfaat ya da put olabilir! Her ne olur ise olsun bu eylem kişiseldir! Kimse, kendi tapındığına başkasının da tapınmasını zorla sağlayamaz!
“Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ” buradaki incelik, kişinin bağlanacağı şeyi bizzat kendisinin belirlemesi ya da her hangi bir belirleme yapmaması! Yani biri kendi tapındığını zirveye oturtup, başkalarını mecbur ya da hakir göremez!
Toplumsal alanda sıkıntıların kaynağı, kişiye izafi olan tapınma ya da bağlanmanın toplumda herkesi bağlayacak şekilde dayatılması! Bu dayatmalar eski dönemlerde ilahlar üzerinden yapılmış! İnanç ve din alanında baskın olan görüş ve ideolojiler, diğerlerini zorla kendi inanç ve kabullerine doğru mecburi bir istikamet gibi çekmiş veya çekmeye çalışmış! Bunun yansıması da bitmek tükenmek bilmeyen savaşlar ve mücadeleler olmuş!
Tapınmak yani bağlanmak konusunda zorlama nasıl oluyor?
Başlangıçta fikir ve tavsiye olarak yeşeren bağlılığa kaynak olan inanç veya ideoloji, egemen olunca diğer inanç ve ideolojilerin alanını tamamen kapatmaya çalışıyor! Bu bir mücadele ve savaşı da başlatıyor! Kişiye özel olan bağlılık, toplumsal alanda bir baskınlık ve egemenlik kurma aracı haline geliyor! Bağlılık veya bağımlılık oluşturan her ne ise “İlah”, para, mal, ideoloji, önder, kişi, vatan, ırk, menfaat gibi şeyler etrafında kümelenmeler oluşuyor! Bu kümeler bağlı oldukları şey için çatışma ve savaşa tutuşuyor! Bu din olabileceği gibi menfaat ve menfaat araçları da olabilir! Bu araçlar, menfaat sağlamak için kullanılabilir! Mesela herhangi bir ideoloji bu maksatla kullanılabilir! Başta “Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ” demenin faydası da şu; herkes, kendi tapındığına sadece kendini veya kendine ait olanı sunabilir! Kendi tapındığına başkalarını sunmak isteği, zaten mücadele ve kavga nedeni! Kendi taptığı şeye sadece kendi varlığını armağan etme prensibi, kendi taptığına başkalarını armağan etme isteğine yenilince sunaklara kurban, başkalarından seçilmek durumunda! Sonuç; savaş ve yenilenlerin köle ve kurban konumunda olması! Geçmiş dönemlerde “Ganimet toplumları”, başkalarının savaşla canını, ganimetle malını, cariyelik müessesesiyle namusunu, almayı kendilerine “Hak” görmüş! Bunun cazip tarafı; çalışmadan, emek sarf etmeden mal ve hizmete, ganimet yoluyla zorla el koymak! Kötü tarafı ise uzun vadede bitmek tükenmek bilmeyen “Kin ve nefret” nesiller boyunca devam eden mücadele ve savaşlar, düşmanlıklar! “Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ” diyen ise tamamen bu süreci reddeder! Yani onların taptıkları ideal uğruna yaptıkları haksızlıkları, kendisi başkasına yapmaz! Kendine yapılmasını istemediğini, başkasına yapmaz! Başkasının da kendisini ilahlarına veya taptıklarına kurban etmesine izin vermez, yol açmaz!
Son tahlilde; kişi kendine yapılmasını hoş görmediğini başkasına yapmamalı! Yapar ise evrensel ilahi adalet, yaptığını mutlaka geri alır, kusturur! “Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ” diyen, özetle başkalarının tapındığına kendini kurban etmez! Bu her ne olur ise olsun; “İlah”, para, mal, kişi, önder, din, ideoloji veya nüfuz, şan-şöhret olabilir! Bunlar için ne kendini ne de başkalarını feda etmez! Böyle bir anlayışı bu söz ile reddeder! Ayrıntıları herkes kendince çıkarabilir!
Ahmet Bektaş
Ahmet BektaşKayıt Tarihi : 31.10.2015 19:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tapınmak yani bağlanmak konusunda zorlama nasıl oluyor? Başlangıçta fikir ve tavsiye olarak yeşeren bağlılığa kaynak olan inanç veya ideoloji, egemen olunca diğer inanç ve ideolojilerin alanını tamamen kapatmaya çalışıyor! Bu bir mücadele ve savaşı da başlatıyor! Kişiye özel olan bağlılık, toplumsal alanda bir baskınlık ve egemenlik kurma aracı haline geliyor! Bağlılık veya bağımlılık oluşturan her ne ise “İlah”, para, mal, ideoloji, önder, kişi, vatan, ırk, menfaat gibi şeyler etrafında kümelenmeler oluşuyor! Bu kümeler bağlı oldukları şey için çatışma ve savaşa tutuşuyor! Bu din olabileceği gibi menfaat ve menfaat araçları da olabilir! Bu araçlar, menfaat sağlamak için kullanılabilir! Mesela herhangi bir ideoloji bu maksatla kullanılabilir! Başta “Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ” demenin faydası da şu; herkes, kendi tapındığına sadece kendini veya kendine ait olanı sunabilir! Kendi tapındığına başkalarını sunmak isteği, zaten mücadele ve kavga nedeni! Kendi taptığı şeye sadece kendi varlığını armağan etme prensibi, kendi taptığına başkalarını armağan etme isteğine yenilince sunaklara kurban, başkalarından seçilmek durumunda! Sonuç; savaş ve yenilenlerin köle ve kurban konumunda olması! Geçmiş dönemlerde “Ganimet toplumları”, başkalarının savaşla canını, ganimetle malını, cariyelik müessesesiyle namusunu, almayı kendilerine “Hak” görmüş! Bunun cazip tarafı; çalışmadan, emek sarf etmeden mal ve hizmete, ganimet yoluyla zorla el koymak! Kötü tarafı ise uzun vadede bitmek tükenmek bilmeyen “Kin ve nefret” nesiller boyunca devam eden mücadele ve savaşlar, düşmanlıklar! “Ben sizin taptıklarınıza tapmam! ” diyen ise tamamen bu süreci reddeder! Yani onların taptıkları ideal uğruna yaptıkları haksızlıkları, kendisi başkasına yapmaz! Kendine yapılmasını istemediğini, başkasına yapmaz! Başkasının da kendisini ilahlarına veya taptıklarına kurban etmesine izin vermez, yol açmaz!

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!