Tanrının Kulları Şiiri - Abdullah İnaler

dün gece
düşünmüş
kendi kendine, kendim
yüce tanrı hata yapar mı diye
saçmalama yapmaz demiş.
hiç yüce Tanrı hata yapar mı,
yapmaz tabii
ama ya bu kulları....

ve yüce tanrı önce
ilk kulları
adem ve havva'yı yaratmış
ama onlar da hata yapmış
hem de uyarılmalarına rağmen
yemişler elmayı, kovulmuşlar cennetten
demek ki özgürmüşler karar vermekte
veya hata yapmakta,
çünkü yüce tanrı onlara özgürlük vermiş
ama suçlanmış şeytan
ya da yüce Tanrı öyle istemiş...
ve ademle havva o güzelim cennet veda edip
inmişler bir başka cennete

üremiş ademle havva
üremişler ademle, havva'nın çocukları
çocuklarının çocukları çoğalıp durmuşlar
ama gün gelmiş
onlarda ataları gibi hata yapmaya başlamışlar
Yoksa yine başlarına o şeytan mı musallat olmuş
yine hata yapmaya, sapıtmaya başlamışlar.
ama cennet'te değiller ki kovsun hepsini
yüce tanrı cennet'ten.
ve yüce tanrı kendi yarattığı kullarının başına
kendi adına elçi, peygamber göndermiş
onlara doğru yolu, sevmeyi, sevilmeyi
hakkı, adaleti öğretsin demiş
yüce tanrılarını unutmasınlar
ona dua edip, şükretsinler demiş
peygamberler diliyle..kitabıyla
kullarına bol bol cennet vaadetmiş.

gün gelmiş yüce tanrını kulları yine sapıtmış
yüce tanrı yine elçi göndermiş, yine sapıtmışlar,
yine yolsuzluk, iltimas, rüşvet, hırsızlık, cinayet
fuhuş ve yalan dolan...
yani.. ayni bugün ki gibi.

yüce tanrı
hazreti nuh'u göndermiş,
ayır demiş hak yolundaki aklı selimleri
doldur demiş gemine tüm dünya nimetlerini
ve o gün
yok etmiş tüm kötüleri
sil baştan yaratmış dünyayı,
ama gün gelmiş,
hz. nuh'un kavmi de çoğalmış
çoğaldıkça sapıtmış
kötüler, iyileri geçmiş, hırsızlık
yolsuzluk, rüşvet,. fuhuş...
açlık, yoksulluk, adam kayırma,
insan katliamı..
fitne, fesat..
yani....
ayni bugün ki gibi.
yüce tanrı başka elçilerini, tekrar tekrar göndermiş
elçileri tekrar tekrar sözlü uyarmışlar insanoğullarını,
değişen yok, anlayan yok, ayni tas, ayni hamam
bu kullar laftan anlamıyorlar.
yani ayni bugün ki gibi.

ve yüce tanrı
bu kez de sopasıyla hz. musayı göndermiş
elçi olarak insan oğullarının başına
eline bir kitap vermiş, kutsal kitap, adı tevrat
oku demiş, ya musa bunları kullarıma
mısırın anlı, şanlı firavunlarına
hz.musa da ulaşabildiği kullarına
okumuş yüce tanrını kitabını
inananlar inanmış,
duyanlar duymayanlara söylemiş
kimi kötüler inanmamış,
kimi kötüler inanmış iyi olmuş
ama çok uzak kıta'da ki
duymayanlar ne yapmış
onlar iyi yolda, kötü yolda mı
kimse bilmiyormuş
belki de onlara elçi gerek yokmuş
yüce tanrı bilir.

gel zaman, git zaman
çoğalmış musanın kavmi
çoğaldıkça şaşırmış,
şaşırdıkça çoğalmış
oku demiş yüce tanrı kutsal kitabı
çok yok ki o zaman
kutsal kitap herkes okusun
haham okumuş okudukça kendine yontmuş
ağalar beyler okumuş kendine yontmuş
malumunuz vatandaşa yontacak bir şey kalmayınca
yine karışmış mevcudu düzen....
hırsızlık, talan, adam öldürme yolsuzluk, rüşvet
yoksulluk, fuhuş, iltimas
ne varsa kötüden yana dökülmüş ortaya.
her koltukta oturan benim ki hak yolu demiş
vatandaşa kalmış sefalet, yoksulluk, açlık yolu
yakmışlar roma'yı, kırıp geçirmişler anadolu'yu
toplamışlar ne var ne yok ganimetleri
yani..
ayni bugün ki gibi..

ve yüce anrı
ya isa demiş al şu kutsal kitap İncili,
geç şu laf anlamaz insanoğullarının başına.
ve yüce Tanrı elçisi tayin etmiş Hz. İsayı.

göndermiş Hz. İsayı Anadolu'ya
ve Hz. İsa göstermiş kullarına doğru yolu
okumuş kutsal kitap incili onlara..
ta ki gerilinceye kadar Roma'da çarmıha..
ama hak yolunda gidenler, gittikçe çoğalmış
çoğaldıkça güçlenmiş, güçlendikçe şaşırmış
herkes yine hak yolu, benim yolum demiş
ve doğru yol tahta oturanın, eli silah tutanın olmuş
hak, adalet iktidar, para olmuş, inkar etmiş kutsal kitabı
başlamış yine, yolsuzluk, cinayet, yağma, talan
fuhuş, içki. rüşvet, yalan dolan
velhasıl asya, avrupa, afrika da durum bu vesselam
uzak doğu, amerika, avustralya'da neler oluyor
yok elde onları anlatacak bir kelam
onu yüce Tanrı bilir.
hz İsa'nın kulları taşkın, arap alemi şaşkın
yani..
ayni bugün ki gibi..

ve yüce tanrı
ey muhammed
seni bu şaşkın insan oğullarına başına
elçi tayin ediyorum.
ve kutsal kitabı sana vahiy(kulağa fısıldama)
yoluyla teblih ediyorum,
bu şaşkın, bu taşkın arap kullarına,
hakkın yolunu yitirmiş, musanın, isanın kullarına
ve tüm kullarıma ilet, onları doğru yolu göster
iyi insan olsunlar, kötülük yapmasınlar
bu son uyarım, bu son kitabım
ve de bu son elçim demiş.
ve dinler tarihine son noktayı koymuş
ve bizi aklımızla baş başa bırakmış.
ve şimdi insanoğlu yine şaşkın,
her dindekiler ürüyor,

Yoksullar, cahiller
aklı selimlerden daha çok ürüyor.
aklın yolunda gidenler mars'ta, üst'te
hurafelerin, tarikatların
peşinde olanlarsa kaldı altta.
açlık, yokluk, sefalet cehalet
onların hep tekelinde
savaşlar, yağma, talan,
yolsuzluk, rüşvet, yalan, dolan
halkın gözüne baka baka s
söylenen yalanlar oldu siyaset
koltuğa oturan hep malı götürecek.

ya şimdi ne olacak..
yüce tanrı artık kurtarıcı göndermeyecek
başka bir kitap fısıldamayacak
islam dini öyle diyor, başka kitap
peygamber kabul etmiyor.
musevi, hiristiyan dinleri de öyle diyor
birbirlerini ve Hz.muhammedi kabul etmiyor
kutsal kitaplar dışındaki Budha,vs..
onlar hiç birini kabul etmiyor.
ve yüce bıraktı insanoğlunu
bir avuç aklıyla baş başa.

ve diyecek ki, ya kulum.
benim verdiğim akıl
ve dünya nimetleriyle
öyle bir noktaya geldiniz ki
artık başka bir yol göstericiye
gerek kalmayacak
ve size verdiklerimi
artık kör gözler bile görüyor
sağır sultan duyuyor,
bir bakışta görebiliyorsun varlığımı,
bir tene dokunuşta
hissediyorsun sıcaklığımı
beni çok uzaklarda aramayın
bir bebeğin gülüşünde
bir çiçeğin kokusunda
yani dünya güzellikleriyle,
hep yanınızdayım ben.
okuyun..
aklınızı kullanın
aklınızı kullanın ve yine okuyun

ama anlayarak okuyun..
ilimin, bilimin yazdıklarını okuyun
bana ve yarattığım bu sonsuz aleme ancak böyle ulaşabilirsiniz
bu sözlerim
bunu bütün dinlere, bütün insanlara

insan oğlu.
ben size akıl verdim, güç verdim, sınırsız dünya nimetleri verdim
kiminize az verdim
kiminize çok verdim, aranızda anlaşın.
ne yaparsanız kendinize yaparsınız.
yüce Tanrım
ama biz anlaşamıyoruz
anlaşamayacağız
paylaşamıyoruz...
paylaşamayacağız da
ve hiçbir zamanda.
çözüm var mı?
yüce tanrı bilir.

o zaman
dünya hep bu çemberin içinde dönüp duracak.
ta ki kendi ekseninden çıkana kadar.
ama akıllı olursa insanoğlu
görür yüce tanrının bir olduğunu
tüm dinlerin onun yolunda olduğunu,
ne diyor hz. mevlana.
ne olursan ol yine gel,
ister kafir ol ister putprest..
ve tüm dinlerin buluştuğu tek nokta. tek odak
sadece ve sadece..
iyi insan olmak.