Soruyordu bana görenler,
Hangi tanrıçanın bu heykel?
Kim tapınır bu tanrıçaya?
Bilemezler elbet,
Benden başka kim tapınır ki?
Senin karşında böyle,
Gideceğim yolu bile unuttum,
Yağmur yağıyor,hem de sağnak,
Her yer gibi ben de,
Sırılsıklam ıslak.
Tanrıçanın alnında,yağmur taneleri,
Dizilmişler,sıralı inci gibi,
Gözlerinde sürme bile var,
Yağmur tanelerinden inciler,
Ve gözlerin bana gülümsüyor.
Saçlarına taktığım,
Hercailer ve menekşeler,
Elinde tuttuğun kırmızı gül,
Boynunda gümüşten kolye,
Başının üstünde dolanmakta,
Yağmur yüklü sevgi bulutları,
Giysilerin parıldıyor,
Dalga dalga rüzgarda.
Her yer karanlık,
Bir yıldız bile yok,
Yağmur bulutları kaplamış ortalığı,
Islak ve sessiz bir gece,
Ne ses ne ışık,
Issız bir yalnızlık her yan,
Ve karanlığın ortasında bir insan,
Gözünü dikmiş yağmur tanelerine bakıyor,
Sabah olunca gün ışıyacak,
Ve nasıl parlayacak güneş kayalıklardan,
Ve tanrıçam gidecek yeni sevgilere,
Yeni sevgilinin kollarına atılacak,
Ardından sessiz ve ıssız yalnızlıktan,
Sessiz ve yalnız bakakalacağım,
Bilmem ki bendeki mutluluğu,
Yeni sevgilide bulabilecek Mi?
Kayıt Tarihi : 18.2.2004 21:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Osman Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/02/18/tanricam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!