dudakların gözlerime yapışınca daha da bir güzel olurdun iri yarı gözlerine şahit olunca kendimi ahirette sanırdım altımızdan lavanta kokulu ırmaklar akardı hurma bahçelerinde birlikte yellenirdik sevgilim Tanrı’nın sesini duyardık hiç konuşmazdık utanırdık çırılçıplak gezmeye üşümemek için birlikte ateşe tapardık
başımızı güneşe yaslardık
Tanrı'nın sesini duyardık
üşümemek için günahlarıma sarılırdın
saçlarına toprak sürerdin
Tanrı gibi kokardın
kalbimin sesini duyardın
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;