Tanrı'nın Romanları Kutsaldır

Rifat Çamoğlu
161

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Tanrı'nın Romanları Kutsaldır

Kızgın çöllerden geçtim!
Kara bir bulut gibi,akbabalar dolaşıyordu başımda!
Kum taneleri/
Milyonlarca kum tanesi/
Yuvarlanıp kaydı ayaklarımın altından!
Çölün vahşi hayvanları/
Çölün kendi vahşetinin yanında/
Çok çocuksu,çok masum kalıyordu!
Ve irkildim!
Yıldırım sesine benzer bir sesle/
Yağmur bulutları yoktu gökyüzünde/
Kumlara ise/
Kanım ve terim haricinde tek damla su düşmüyordu?

Azgın okyanuslardan geçtim!
Berrak sularda gökkubbenin rengini almıştı deniz.
Köpükleri inciler kadar beyaz/
Pırlantalar kadar berraktı.
O sessizlikte,yanlızca ona ait,ona has sesler yankılanıyordu? /
Her yerde! /
Rüzgarın sesi/
Dalgaların sesi/
Derinlerden gelen diğer seslerle karışıp,kulaklarımda çınlıyordu!
Devasa bir dalgayla yükseldim okyanusun üzerinde.
Aşşağıdan baktığımda göremediğim bulutların üzerine çıktım.
Nefes alamıyordum artık/
Yukarı baktım/
Ay,bir nefes koşumluk kadar yakınımdaydı.
Aşşağıya baktım/
Dünya,içinde beni barındıramayacak kadar küçük görünüyordu!

Onun sesiyle irkildim yine!
Gözlerimi açıp kapayana kadar,okyanusun en derin yerine/
Zeminine indirmişti beni!
Nefes almaktan korktum önce/
Boğulup ölürüm diye/
Ama ciğerlerim son damla oksijeninide tüketince/
Açıverdim ağızımı/
Okyanus doldu içime!
Ne Ay'ın yanı başında öldüm ben/
Nede okyanusun dibinde!

Issız ormanlardan geçtim!
Hiç görmediğim ağaçlar/
Otlar/
Hayvanlar/
Böcekler/
Beni izliyordu!
Nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmiyordum?
Her adım atışımda/
Önümdeki ağaçlar,çalılar büyük bir saygıyla eğilip/
Bükülüyor:Bana yol açıp yol gösteriyordu!
Başka yönlerede gitmeyi denedim aslında!

Sağıma döndüm/
O tarafa gitmeyi denedim.
Ardı ardına sıralanmış bulutlardan/
Aşağıdaki yem yeşil düz ovaya,doğuru akan şelaleler vardı/
Tanıdım şelalelerin bazılarını.
Kiminden altın akıyordu/
Kiminden zümrüt/
Kiminden yakut/
Kiminden gümüş/
Kiminden elmas!
Süt kokuları/
Bal kokuları/
Gül kokuları,,,,,,,,,,,/
Baharın kokusu/
Yazın kokusu/
Kışın kokusu,geldi burnuma!
Yeni doğan bebeklerin kahkahalarını/
Kuşların cıvıltılarını duyumsadım!
Atlamak istedim o güzel ovaya/
Dur/
Dedi yine aynı ses?
Arkamdan/

Arkamı dönüp,dur diyen sese doğru gittim!
Koca bir ağacın karanlık kovuğundan/
Ürkütücü sesler geliyordu!
Önce başımı soktum içeri/
Sonra kendim girdim!
Bütün bir gökyüzünü andıran küçük,küçük yıldızlar dolaşıyordu etrafımda?
Yıldızların aralarından,Ay'ı/
Güneş'i/
Dünya'yı tanıdım!
Dokundum Dünya'ya,badi parmağımla/
Birden bire büyüdü?
Ve her ayrıntısını gördüm!
Tanrı'nın kıralığının! /
Köhne Dünya'nın!
Karınca kolonisinin kazdığı labirent mağralarda/
Yaban bal arılarının devasa ağaçlardaki,şaşırtıcı saraylarında/
İğrenç tırtılların/
Harkulade:Rengarenk kelebeğe dönüştüğü kozalarında/
Mikroskobik parazitlerin sonsuz yaşamlarında/
Onlarla beraber yaşadım!
Ve bana benzeyen yaratıkları gördüm?
Koca Dünya'da ne kadarda açiz/
Nasılda yorgun/
Harap/
Vurgun yemiş köhne gemilercesine paramparça,ezik/
İllede sessiz çığlığın içine düşenleri,,,,,,,,,,,,
Evet şairleri gördüm/
Şairleri,,,,,,,! ! /

Benden ve bana benzeyen yaratıklardan türeyenleri gördüm!
Evet/
İnsanlardı onlar!
Hiçbir yaratığa benzemeyen/
Dünya'yı ve içindeki her şeyi sahiplenen/
Kendilerini kainatın efendisi olarak gören/
İnsanlar!
Unutmuş olamazlar?
Tüm kainatın önlerinde secde etmesine rağmen/
Şeytanın/
Tanrı'nın lanetine uğramayı göze alıp/
Cennetin bütün nimetlerini/
Tattığı halde hepsine bir çırpıda yüz çevirip/
Bütün meleklerin insanlara secde ettiğ halde/
Cehenneme/
Üstelik ebeddiyyen cehenneme/
Mahkum olacağını bile,bile/
Secde etmediği yaratıktı onlar?
Evet/
İnsanlardı onlar!
İnsandılar onlar!

Mahlukların en acınası/
En zavallısı/
Pervasızı/
Vefasız,,,,,,,Hayasızı/
An gelir gönül hırsızı?
Bir bakmışsın can düşmanı! /
İki komşu düşün? /
Birinin cenazesi var/
Diğerinin düğünü?
Mahalle aynı/
Cadde aynı/
Sokakları aynı/
Oturdukları bina da aynı/
Biri ikinci/
Diğeri üçüncü katta kiracı olsada!
Keza/
Mektuplarıda aynı posta kutusuna atılmaz mı sanırsınız?

Tanrı'nın romanları kutsaldır!
Tanrı yazar/
Kutsallaşır!
Aramda fena sayılmaz meslektaşımla/
Arada bir selamlaşırız/
Musalla taşına/
Ortaklaşa sevdiğimiz biri yattığında!
Nicedir küskünüz aslında/
Ama,,,,,,,,,
Dosta düşmana karşı ortak duruşumuz/
Ne kadarda küskün olsak/
Gizliden gizliye,selamlaşmalarımız vardır!
Bir cenazeden/
Bir sonraki cenazeye,,,,,,,,,,!
Randevulaşırız!

Randevuya gitmemekmi?
Azraile ayıp olmasa/
Bir adım atmam! /
Koca Dünya'yı/
Bir avuç,kendini yönetmekten açiz insanoğluna bırakan/
Ahalisi açlıktan/
Kıtlıktan/
Savaşlardan/
Katliamlardan/
Yok olmakla yüzyüzeyken/
Kendisi cennet bahçelerinde/
En bakir,en saf hurilerle keyf süren/
Bir Tanrı'm var?
Bana/
Seni sınıyorum insanoğlu! /
Diyor?
Sınanıyorum evet!
Şairmiyim?
Yoksa şamar oğlanımı!

Akşam elektirikler yoktu çalışamadım Tanrı'm?
Sahi/
Yahudilerde insanmıydı?
Yumurtaya can veren muzip tanrı'm!
Cehennem yaratıklarındanmı? /
Vampirlerden mi? /
Zebanilerden mi? /
Zombilerden mi? /
Naletliyorsun bütün kutsal kitaplarında/
Ben-i İsrail oğullarını!
Masonlarda bizdenmi?
Adem oğllarından/
Dedemin soyundan mı?
Sınama Tanrı'm şair Rifat'ı müslüman katliyle!
Senin Musa'nın kavmi dediğin/
Yoksa insanlığa ceza mı?
Susma konuş benimle!
Yoksa bu yahudiler/
Şeytanın ortağı mı?

Senin kutsal kırallığın/
Ağzında süt kokan bebeği kurşunlayan/
Gül bahçelerine gaz bombası atan/
Yetmişlik neneyi aç uyutan/
Onüçlük bakir sübyanı,,,,,,,,,
İte,kaka/
Genelev fahişesi gibi kullanan/
Kendine insannnnn diyen/
İsrailoğullarının emrinde mi?
Onlarda bizden mi?
Ademoğlu/
İnsanoğlu/
Dediklerinden mi?
Şairim Tanrı'm/
Etme meslektaşım/
Yoksa senin kutsal kitap dediğin/
Dördüncü seri/
Romanın mı?

Rifat Çamoğlu
Kayıt Tarihi : 21.3.2009 22:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


TANRININ ROMANLARI KUTSALDIR/ ''''ANJANBMAN''' Şiirde cümlelerin bir dize ya da beyitte bitmeyip diğer dize, beyit veya bendlere kaymasıdır..... Türk edebiyatına-şiirine/ Fransız edebiyatından-şiirinden geçti..... Servet-i Fünun döneminde yaygınlaştı....... Düzyazıyı şiire yaklaştıran önemli bir üsluptur..... Örneğin: Geçen akşam eve geldim. Dediler: Seyfi Baba Hastalanmış, yatıyormuş. - Nesi varmış acaba? - Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah. - Keşke ben evde olaydım... Esef ettim. Vah vah! Bir fener yok mu, verin... Nerde sopam? Kız çabuk ol... Gecikirsem kalırım beklemeyin. Zira yol Hem uzun, hem de bataktır... Mehmed Âkif Ersoy.... Okuduğunuz ''''TANRININ ROMANLARI KUTSALDIR''''' adlı şiirimi '''''ANJANBMAN''''' edebiyat akımını kullanarak/ Ben-i israil'i, İsrail oğullarını, Musanın kavmini, Yahudi topluluğunu, Dünya mason localarını, Dünya musevi cemaatlerini, israil cumhuriyetini, israil devletinde ulusal siyaseti yürütmekle yükümlü siyasi partileri ve bu siyasi partilerin kökten faşist (kafa tasçı) ırkçı,kökten dinci (siyonist) yapılanmalarını '''protesto''' etmek amacıyla yazmış bulunmaktayım.... TANRININ ROMANLARI KUTSALDIR adlı şiirim daha önce hiçbir yerde yayınlanmamıştır... Bu şiir/ '''ANJANBMAN'''' edebiyat akımı kulllanılarak tarafımca kaleme alınmıştır... Kaynak/ ŞAİR RİFAT ÇAMOĞLU.......

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Halil Müftüoğlu
    Halil Müftüoğlu

    Sevgili meşahir şair kardeşim Rıfat Çamoğlu bey..
    Biraz evvel yazdığım cevabı iletide sizin şiirlerinize o kadar metrik münenkitlik yapabilecek bilghim yok.Açıkça ifade ediyorum ki,yorum yapamayacağım amma.,

    ''Ben-i israil'i,
    İsrail oğullarını,
    Musanın kavmini,
    Yahudi topluluğunu,
    Dünya mason localarını,
    Dünya musevi cemaatlerini,
    israil cumhuriyetini,
    israil devletinde ulusal siyaseti yürütmekle yükümlü siyasi partileri ve bu siyasi partilerin kökten faşist (kafa tasçı) ırkçı,kökten dinci (siyonist) yapılanmalarını '''protesto''' etmek amacıyla yazmış bulunmaktayım...''.

    Bu yazdığınız sona mülaki olarak sizinle beraberim.Kalınız sağlıcakla

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Rifat Çamoğlu