Tutuşuyor her yanım, imân’ın kudretiyle
Dökülüyor kanlarım, şehitlik sûretiyle
Çıkışı zor, inişi zor; bu yol zorun zoru,
Allâh’ım sen vatanı, cümle kâfirden koru..
Bizim dostluk faslı budur vesselâm..
Biri yazar, biri okur, hürkelâm..
Gönül işler mazharımız her söze..
Gayrı batar nazarımız kem göze..
Vatan, millet uğruna, akıyorsa şu kanım,
Toprak benden incinir, kefene sarmasınlar..
Ben şehâdet 'fethi'yim, şehitlik alın yazım,
Mezar taşım üstüne, adımı yazmasınlar..!
B ir Fetih! çağ kapatıp çağ açıyor,
İ slâm nurunu dünyaya saçıyor,
N eferinden cümle kâfir kaçıyor,
D ünya unutur mu seni Fâtih’im ?
Ö rslenmiş kılıçları hiç dinmiyor,
R esûlullâh mazharıdır biliyor,
Üstâdım yoluna kurbandır başım,
Sen gittin gideli dinmez gözyaşım,
Ağla iki gözüm, çat iki kaşım;
Bu dava seninle olmayacaksa..!
Burası artık; "şehitler kavşağı"
Eyy kancık soyu, pkk yavşağı
Siz leş geldiniz, leş gideceksiniz
Şehidim gül kokar, baştan aşağı..
Âşık maşuğun da ararken canı,
Ne adı bellidir, ne de bir sanı,
Yüreğindedir kurtuluş fermanı,
Düşer yollara, bir sabah ezanı..!
Ne önemi var ki, yanında geçen zamanın,
Her saniye aklımda, düşlerini kurarken..
Sorulur mu aşığa, neresidir mekânın ?
Her atışında kalbim, yüreğini ararken..
Sonbahar gibisin güzünde,
Bazen ılık, bazense soğuk..
Matemler dolaşır yüzünde,
Bazen buruk, bazense soluk..
Bense; kuru toprak misâli,
Ben ki; dün, bugün, yârın da garibim..
Olmaz..! haksızlığa tek bir gâlibim..
Murâdınsa bana bir çift kelâmın;
Ben senden gelen her söze tâlibim..!
Sükûtun taştan ağır, sözlerin zehir gibi..