Kar yağıyor rahmetinden,
Hava soğuk, üşüyorum..
Çığ misâli gözlerinden,
Bir boşluğa düşüyorum..
Yürüyorum kar içinde,
Azda çok manâ var,
Sözde çok kusur..
Şiirler tükenmez ama,
Oda bir manâya esir..
Dünüm, bugünüm, yârınım,
Ellerim, kollarım, ayaklarım,
Rengarenk açan çiçeklerim,
Yollarım sen ol isterdim..
Aynaya baktığımda gördüğüm,
Yârin yüreğini memleket bildimde
“Bir bilet kes” diyemedim, ne çâre..!
Edebince yaklaşan insana,
Edepsizce karşılık verirler..
Hakk ateşi düşünce lisâna,
Karşısında mum gibi erirler..
Bazen yağmur ardından gelen bir güneş gibi,
Hüznün de üstesinden gelen bir gülüş vardır..
Şu dünya, ahengine dalıp gittiğimiz renk akışı,
Görmüyor kimse siyahı, acıdır gerçeğin yakışı,
Çok gördüm ben, gülerken hüsrana dönen bakışı,
Ömür sayılı nefes, hayat mefhumundan içtiğin..
Sözler yitirmiş manâyı,
Çözmüyor hiç bir davayı..
Öfkeden gam vuran nefis,
Kaplamış tüm dünyayı..
Ahh bu güneş yalnızlığımı güne çıkardı..
Geceyi sakladı, gölgemi öne çıkardı..
Ben sana geç kaldım, sen bana erken..
Tam bitti herşey, ben tamam derken
Nur'un sönen ateşimi, göğe çıkardı..
Sükûtun taştan ağır, sözlerin zehir gibi..