Seninle var oldu bu beden,
Sensizde yok olacaktır ebediyen.
Elbet olacaktır beni bekleyen,
Keşke sen olsaydın yolumu gözleyen.
Sevdanın ateşi indi en derine,
Belki bir gün, bir gece yarısı,
Karanlık sokaklarda yapayalnız kalacağım…
Belki bir gün, yağmurlu bir havada,
Gözümde yaş yüreğimde hüzünle dolaşacağım…
Zaman geçmek bilmiyor,
Sevgiye hasret bu şehirde.
Karanlık ufka bakınıyorum,
Gözlerimin nemi ile.
Sevda yüklü gemiler,
Buruk duygular yüreğimde saklı,
Yârim yaşatmadı bana sevda baharı,
Yine bir sonbahar akşamı,
Yine gözlerim, gözlerim yaşlı.
Yürüdüğüm tüm yollar yârimde bitiyor,
Kolay mı geçer sandın, ömrün yılları,
Sensizlik kaplamış dört bir yanımı,
Yağan kar misali kayıp gittin dünyamdan,
Dolaştım, kokunu topladım hicran yollarından.
Kolay mı unutulur sandın, seninle geçen zaman?
Zifiri karanlık damla damla içime akmakta,
Varlığım ve yokluğum birbirinden kaçmakta...
Bir can gördüm,
Sevgisi uğruna kendini feda eden…
Bin can gördüm,
Sevgiyi bilmeyip çekip giden…
Ve ben aşkı sende buldum, eteklerindeki yığınla aşk kırıntılarının arasında, rüzgarla serpilen tığ kaplı duygularında..
Ben işte seni böyle buldum; kokunu belirsiz anlarda göğüs kafesimi zorlarken..
ve ben seni işte böyle sevdim; kalbine tek hamle ile aşkımı ilan ederken
ve ben böyle tutuklu kaldım menzilinde çevremi örten sevgi bulutlarında dolaşırken, yüreğimi sundum meleklerin huzurunda gözlerinin mehtabında..
Koydum bir sandığa bütün matemimi,
Kapadım sandığı vurdum kilidi.
Hüzün, acı, hicran artık size elveda,
Bu son günüm matemler diyarında.
Bir kadın çizeceksin; ağzı, dili olmayan.. ve bir adam; gözlerinden yoksun kalan..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!