Tren kalkmak istiyordu istasyondan
Öfkeli şekilde ses çıkarıyordu, buharlanmıştı…
Nem, nem oldu istasyon, buhar yayılınca avluya
Gıcırtılar duyuluyordu raylarda
Son kez bakıyordun bana anlamıştım
Buhar vagonunu gizliyordu bazen
Siyah beyaz filmi gibi bir ayrılış
Üstelik tütünümü yeni sermiştim kâğıda
Alnımda sensizlik hissinin ilk soğuk teri…
Şimdi gidiyor muydun sen?
Yoksa ben mi kalıyordum?
Anlam veremiyordum
Tütünü veda busesi verdiğin dudaklarıma taktım…
Yakmıyordum, gözlerimi senden alamıyordum…
Çok hararetlenmişti makinist
Hafif hafif ilerlemeye başladı
Koca demir yığını…
Bende senle yürür gibi oldum…
Kısıtlıydı adımlarım
Ama senle yürümek ne güzeldi…
Sen vagonda ben istasyonda…
Hiç doymamıştım senle yürümeye
Hititlerin şehrinde…
Hava karardı
Adın gökyüzünde belirdi…
Adım atacak yerim kalmadı
İstasyon bitti…
Raylara indim
Seni götüren Treni izledim
Tütünümü yaktım
Derin bir nefesle seni içime çektim…
Şapkamı trene salladım
Hoşçakal dercesine
Sonra matem gibi kalbime getirdim
Bir kovboyun sevdasına
Vedası gibi
Tren raylarda kayboldu
Bir ben bir de sensizliğin kaldı geride…
Sırtımı dönemedim
Birkaç adım geriye gittim…
Son ayrılışımız
Tamda böyle oldu…
Kayıt Tarihi : 31.8.2022 15:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
3H
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!