Tamburam Rebaba Muhayyer Darbuka

Seyfi Karaca
5108

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Tamburam Rebaba Muhayyer Darbuka

Sözün yırtıldığı sayfadan
Sazın koptuğu telden
Çığırın
Çıngırağın, çııın çın..!
Ve gardorap tanıklığı ekseriye insan kumaşından, perem perem çığlığın ucundan kıyısından
Veya nadaslı yapışkanla çalışılmış bayat bir graphon kağıdı işlemesi
Karşı çıktığına talip
Dünleri yarınların doğurduğudur
Yarınları elde kalan son etapevre
Bugüne bu gün
İki kişiye tek nasip
Sokaktan seyirtip sıvışan insan gölgeleri
Sessizliği
Hıçkırıkları feryat figan
Ve kanayan gözelere sızan haykırışları dağıldığı yerden toplarcasına
Hızlı ekip işi senin anlayacağın, yakalanıp enselenmeden gardiyan dikizli kameralara ve hiç kimseye
Bir de ben çakayım şu maçına futboluna diye
Pusuda kuş sürüsü kafesleme işi de denebilir
Talimi sağlam, işi kovırır kovırmaz yolu deviri dünyayı bulmaya türlü çirkinliklerden güzelce
Ağında vurgun yemleyerek dolanma böylesi kolyelerini çiçek gösteren çelenklerin
Sen..
Gülümsemene bak, çay kahve lokum kolonya
Güzelleşirsin, gönlüne okutabildiğin kadar yudum yudum çek deminden, kokla öpüş, sen sev,
Sevil,
Sevişmene bak
Yaz çıkmadan
Çok dallı budaklı çetrefele
Haziran gelmeden
Ortalık karanlıklaşınca etrafı gözetleyen fotoğrafın çektiği her şey kendi içinde kaybolmuş sır gibidir
Parağraf paragraf
Uzunlamasına siyah ve esrarengiz
Kısa pasajı doya duya
Tırtılın kelebekleştiğine
İlmekleri kopmuş düğümlerden
Ya bir isli karaıl hayat veya dolanıp duran düşünce ırmaklarından
Başkasının yolculuğuyla gidilen bir seyrin varacağı bir yer değildir
Badı sabahı derin düşünden uyandıran
Yara bandına yapışık
Rüyaları delik deşik
Kabus kitabından bir uykusuzluktur sahibini kuyusuna çeker sürükler
Dolunaysın da oralarda bir yerde sanki suskunluğun kuyusunu derin geceye
Bilinmezi çevreleyen, kalabalığı yaran halkalar
Sen gözetleyen yalnızlığa kaybolup gittikçe uzaklara açılan acıklı ve hayretler İçindeki
Hanım Elleri pencereden sarkan çiçekler gibi, sonrası siren sirene ambulans
Her tadımlığı
Zaptedilmesi belki zor belki de hiç bir zaman gibi bir sürü ufku akibeti bilinmezlerden
Yeminli ikrarli seferi yolculuklara gidildiği zaman
Sevincini başkasından ödünç aldıklarınla
Dert ortaklığı diyorlar ya, yüreğe dokunup hasreti yaktığı yerden tütermiş
Senin yolunla benim yolculuğumun
Hudutlarında konuşup anlaşmalarına verdiği haz his cesaret ve huzurla, bizi bize seslenen çığlığa
Çığırından çıkarak doluyu deliyi divaneyi kasım
taksiminden geçiyor darma duman tamburam rebap
Ve muhayyer darbuka ,
….sonbahardan hallice

Kasım/24

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 3.11.2024 12:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!