Talip Yiğit Şiirleri - Şair Talip Yiğit

0

TAKİPÇİ

Talip Yiğit

Dolu dünyamda boşalır sesler
Boş kalan yerimde
Yankılar…
Yankılar…
Yankılar…
Üzerimde elbisem

Devamını Oku
Talip Yiğit

Kim dokur beni bir kilime
Anlatır düşü gibi
Gök yüzünün ağırlığı omuzlarımda var iken
Hangi acısız ölü
Berdelliğe kabul eder
Ölüme hasret bu teni

Devamını Oku
Talip Yiğit

Üç kurşun düşer
Mavzerden geceye
Alır geceyle
Üç canı
Canlar gece içinde
Gece canlar içinde

Devamını Oku
Talip Yiğit

Yağmur, ulu çınarın tozdan kendini kaybetmiş yapraklarını yıkarken usul usul, bu koca ağacın altından geçmekteydi bir ihtiyar. Cebinde atadan yadigar bir kehribar çocuklar için iki şeker, sokak itleri için birkaç tane de taş. Oldum olası korkmuştur itlerden ihtiyar. O da yağmur gibi akıyordu bu keşmekeş şehrin sokaklarından usul usul.
Geçtiği sokak başlarındaki evlerden bir tanesinin önünde bir kadın, gözleri kan çanağı, elleri titrek, boğazı hıçkırığa dolmuş, konuşamıyor. Hayatın ona sunduğu en kolay olması gerekeni zor kılmakla meşgul, kadın olmakla, hıçkırıklara boğulmakla, kucağındaki tek çocuğuna sarılmaktaydı sımsıkı, kolay değil bırakıp gitmek canından cananı. Önünde durduğu evin içinden gelen bir ses
-Defol git buradan, bir daha da sakın uğrama buralara lanet olası sürtük!
Sürtük kadar yırdık olan bir ses çıkıp alırken çocuğu kadının elinden, yırtık sesten daha gür çarpılır kapı, yankısı daha yankısı dağılmadan kapının geçmekteydi yakınlarından bir tren gürültüler içinde,
Trenin sesi öldürmekteydi tüm bu yaşananları, yağmurun yaprakları yıkamasını, ihtiyarın oradan geçmesini, itlere olan korkusunu,ağlamasını kadının, küfre dönmüş bir sesin yıkmasını hayatı ile inşa ettiği onurunu ve çarpılan kapının arkasına götürülen çocuğun yeni filizlenen duygularını, bu trajedi ilk değildi tre
Bu yaşayışlara ilk defa şahit olmuyordu bu tren, ilk haykırışı değildi,ilk isyanı hiç değil anlatışı dağlara bu yaşayşları kanamışları

Devamını Oku
Talip Yiğit

Sen bana kurşun sıkan
Sen bilirmisin ölmenin ne olduğunu?
Saya bilirmisin kaç kurşun girdi vücuduna?
Bilemezsin
Anlayamazsın vücudun sıcakmı soğukmu….
Düşersin yere,boş bir torba gibi

Devamını Oku
Talip Yiğit

Adını koyamadığım bahar esintisi
Kokun kaldı üstümde
Alırken tozumu esipte geçerken
Halen batıyor dikenlerin
Kurusada güllerin
Değdiği vakit kanatıyor

Devamını Oku
Talip Yiğit

Şair’im niye şaşkınsın
Niye durgun
Boş bakışların niye kör kuyulara
Sende bilmiyorsun değimli?
Dibindemisin kuyunun
Başındamı yoksa

Devamını Oku
Talip Yiğit

bilmediğimizi fark etmek çok yıkıcı oluyor.
İşte biz insan oğlu aslında kendi yaşantımızda kendimizi ne kadar tanıdığımız gerçeğinin farkına vardığımızda,bildiğimiz gerçekler aynadaki sırlar gibi dökülüp asıl olan bizi, bize gösterir ve o an geldiğinde biz utanırız, utanırız kendi gölgemizden;
dünlerimiz meltem rüzgarlarındaki bir kokudan ibaret kalır, sonra onun sadece anımsamak ve sonrasın da onu kendimize bir iz düşü olarak kabul edip koşarız bu düşlerimizin,arzularımızın ve kaybolan bu nihayi kokunun peşinden,sonrasında aslında hep istemediğimiz var olan benliğimizin içinde halen yaşadığımızı fark edip tekrar utanırız kendimizden, işte bu böyle kısır bir dönencedir içinde başımızın döndüğü.
Kusmak isteriz bazen kendimize olan nefretimizi ama nafile, çünkü sen sen değilsindir artık! ! ! sakın bu saatten sonra kendin olmaya çalışma çünkü seni bilenler ve bilen her şey artık sana sen gibi bakmazlar ve sen tekrar eski sen olmak istesende artık eski sen de seni kabul etmez ve üzülürsün,üzülür yıpranırsın,yıpranıp yavaş yavaş yok olma eğilimi içine girersin, bu sinir harpleri içerisinde sen diye bir şey kalmamış olarak yeniden başka bir sen olarak doğarsın ve kendine mecbur kalırsın yeni sana MERHABA demek için….
MERHABA YENİ BEN, MERHABA….

Devamını Oku
Talip Yiğit

KIRILGAN ZAMANIN PARÇALARI
ŞAHİTSİNİZ HER ŞEYE! ! !

Çığlar yarılır sözlerin derinliklerinde
Her birinde bir ayıp
Utangaçlıkla sarmalı

Devamını Oku
Talip Yiğit

Zambak renklerinde de düşler
Kan sıçramamış daha
Susamamış kana bir toprak
Namahrem değmemiş gonca güller
Atomu inkar eder!
Göğsümden yırtılan

Devamını Oku