Bu ne akşam böyle
Bu ne durgunluk
Ve suskun sokaklar
Buruk ve baygın kediler
Bahçe duvarlarında
Küçük kızlar ağlıyor (kaldırımlarda)
kum saatleri çıldırmış döner tersine
demirden asvaltlar
toparağa çile
dağın beli kırık deresi kanar durur
çığı cennete düşen kar tanesi
fide zamanda tohum
Kafam duman
İçimde bir umman
Bazen sen dalıp ben çıkıyorum
Bazen ben dalıp sen çıkıyorum
Karıştırıyorum
Kimin kime daha çok benzediğini
Bir şehir var bende şehrimde Pazar
Kalabalık çarşısı
İnsan bulamazsınız
Karmakarışık
Kıvrak yolları
Sokakları çamurlu
Bir buket çiçekti yaşadığımız
Zaman bahçesinden koparıp soldurduğumuz
Kokusu kalır sadece yarına
Özlemle,kokusuna hasret duyduğumuz
Bir dilek olur akşamdan sabaha dilenen
Dileğin gerçek olur ve özgür olursun SEN
Yaralı sevda hüznüm,bekle beni
Bekle beni yarınlarınla
Devir sırtını ala çayırlara.
Elini sür kıraç toprağa
Yenik düşürme zamana,taze filizleri
Topla çiğ damlalarını,savur toprağa
Ben altı yaşında bir çocuğum
Ben dört yaşında
Ben de yedi
Ben dört çocuk babasıyım
Ben bebeğini emziren anne
Durup göremezsiniz bizi
Tarifi yoktur sevginin ve ayrılığın
bilirim zor gelir insana, nasıl katlanılır yoktan var olana ve vardan yok olana.
Bulmak değimlidir bu kendinden var olan kayıp hazineyi
Susuz pınarlarının coşkun nehirlerle taşması değimlidir?
Kınanacak yanlarını alırsın göz göre göre
Sonra anlarsın asıl yanlışın senden olduğuna ve bile bile uymakla devam edersin bu hataya, razısındır aptallığına
Uyanırsın bir sabah
Farklı bulursun dünyayı…
Farklıdır günün rengi,
Soluduğun hava,
Ağzındaki tat ve düşlerin.
Başka bir boyuta taşınmıştır hepsi ve
Bazen bir ben olup da, vururum bir benle beni
Ve dilimde bir türkü namesi, sözleri parçalar dilimi
Yaralanırım,
Kanar bir yanlarım
Ama sızı nereden gelir bilemem
Haykırırım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!