1981 yılında Kelkit'de doğdu. Mükemmel bir çocukluk yaşayan Talip KALKAN, hayata kendini çocukluk yaşlarındayken hazırladı. Çok iyi eğitim aldı.Ağaca tırmanma, Duvardan atlama, top oynama, taşlama,ağlama, bağırma ve çığırma eğitimlerini akranlarından ve büyüklerinden büyük bir itina ile alan Talip Kalkan ilköğretim ve Liseyi İstanbul'da bilardo salonlarında, kahvehanelerde, duvar diplerinde, sokak başlarında, sinema ve kafeteryalarda, ormanlık arazi ve mesire alanlarıda ve sınıfın arka sıralarında okul birinciliği ile tamamladı. Üniversite öğre ...
Son çırpınışları bunlar kalbimin
Senden kalan son hayat parçacıkları
Şimdi her şeyi silip ve yıkıp, param parça edip
Dönüp arkanı gamsız bir umursamazlıkla
Alıp her şeyini çıkıp gittin.
Ama kapıyı açık bırakarak
Sen yazardın benden kalanları
Sen şarkı söylerdin sabahın seherinde
Gönlündeki menekşeleri koklardım
Solardım…
Sesim, betim benzim buz tutardı
Susardım…
Şimdi dönmem lazım toprağın kalbine
Susayan damarlarıma yağmurlar çoğaltmalıyım
Bu şehirden sorgulanmadan
Yakalanmadan kasırgalara
Koşarak kaçmalıyım.
Fakat ne mümkün aldanıyorum
Yüzümde gezinen bu tozlu bakışları
Kaçınarak gözlerimi kalbine kondur
Yeni bir heyecan yarat baştan aşağı vuslat
Kokan, yanan, parıldayan
Tüm ayrı, gayrı, yâd
Ellere inat.
Artık ikindinin sarhoşluğundan
Sıyrılıp çıkıyorum içimdeki nefesle
Yolda yürürken eski dostlarla
Eskide kalan yolları karışlıyoruz
İkindi bizi boğarken sıyrılıyoruz
Dumandan sıyrılan is gibi
Bak birileri geliyor hızlı adımlarla
Şurada, hemen denizin bitişiğinde
İşte bak martılarda onlarla koşuyor
Ayakları, dizleri, başları çıplak...
Güneş ve denizin tuzu konuyor alınlarına
Bize doğru geliyor adımları...
Bu kış, bu karlar, bu fırtına
Bu deniz…
Bu ayaz, bu geceler, bu sahil
Bu yağmur…
Yine sensiz
Gemiler geceleri açılır beynimin karasularına
Her yanda dalgalar, köpükler ve rüzgâr...
Yol alır gider, kaptan köşkü boş
İlk olmayan bir sonun
Kötü başlangıcı gibi.
Ya da sabahı olmayan bir gecenin
Kalbim, duvarlarını aşarak ve setlerini yıkarak
Bir serçe gibi çırpınıp ve bir güvercin gibi kanatlanıp uçabilmeyi,
Rüzgârı sevgili, güneşi dost, geceyi yoldaş bilen,
Gerçek bir gökyüzünde
Uçmanın özgür tadını bulmuş
Bir martı gibi
yine bir ayrılık
yine bir hasret...
nasıl başlıyor nasıl bitiyor
benim sevdam
kim haklı kim haksız bilmeden
yine beni buluyor anlamsız vedalar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!