doğmuş, büyümüş, azda olsa yazmaya başlamış...
anlatmaya çalışmış kendine özgü bir dille.
hayatta pek anlaşılmamış.
yazdıkları da pek kar etmemiş anlaşılmasına.
zaten anlaşılmak ta, anlaşmak ta istemiyormuş hayatının kalan kısmında...
sevgisi hiç eksik olmamış,
yürek diye hitap ettiği organına...
Bilememiş yıldızım ne tarafa kaydığını,
Sormamış…
Görmemiş gözlerim gittiğin yeri,
Dönmezmişsin belki bilmez/bitmez sevdam.
Sahte hayatın,
Sahte oyuncuları,
Çalınmış zamanların,
Dile gelmiş öyküsü,
Tomurcuklanmamış daha sevdam,
Haberin yokken seni istemiş ruhum,
Ruhumun olduğunu fark ettiğim ilk an…
Boşluklarımı beyaza seninle boyadım,
Sessizliğimi seninle çığlığa boğdum,
Aşk sandığım badedir kadeh kadeh içerim.
Yıllar değil asırlar sonra gelsem yine seni seçerim.
Bende anlam arama sadece bir beşerim.
Her yolum sana çıkar, köprüsün der geçerim.
Ve seni gördüğümde başladı,
Tüm ışıklar teker teker sönmeye,
Daha bana gelmeden,
Yemin etmiştin san ki,
Geri dönmeye…
Ruhumun ayrilmak istedigi es,
Gözlerindeki ölüm içime akiyor,
Yasam için hazir degildim,
Ölüm içinse, hiç degilim…
yaktığım ateşin kor'unda gördüm
seni,.
yanmışlık değildi önemli olan
rengi,
Ve seni gördügümde basladi,
İsimsiz Tiyatro
Ben kurdum bu isimsiz tiyatroyu,
Yalansız olsun diye.
İkimiz/dik oyunları yazan,
ne hicaz oldum ne de nihavend,
taksimlerle geçtiler beni,
ne söz oldum yürekte, ne de köz,
isimsiz seçtiler beni...
her rast perdesinde durdum, dinlendim,
Seni ben birinci tekil şahsım yapmışken,
Şimdi kayıp tüm kelimeler…
Yok sahsım. Yok şansım.
Seni senelerce sensiz sevmişken,
Hakkında yazılan tüm şiirlerimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!