İşler kesat sevgili.
Yalnızlık üç kuruşa,
sevgi iki...
Aşksa; bir göz kırpışına..
Pas tutmuş yüreğim.
Yanıma seni koymuşlar
‘konuşalım’ diye...
Bir çift kelammış edeceğin;
çok görmüşsün!
Düşler sokağı çıkmazı burası;
kalk gençliğim,
yürü...
Ayağına batan dikenleri de sev,
dağılan saçlarını da...
Ne yarım kalan sevdalar,
ne yarım kalan bir ben...
Ne bugün;
ne yarınlarda affetmem!
Dallardan kopar yetim çiçekleri,
Küçük çizikler bıraktın yüreğimde, şimdi kanıyorlar sevgili...
Kül olup kış ortası,
Dökülüyorlar tel tel...
Veballerim var, azmettirdiğim suçlarım
Ne yaman çelişkiler biriktirdim
Ve sayılsak o dizeler gibi...
Dese ki bir bilen, olmamış bu kıta!.
Ben silsem yazsam yenisini,
Sen olsan mutmain.
Ah işte güzellik budur,
Şakaklarına düşmüşüm yine.
Ne kadar inkar etsen de aklındayım.
Koca şehirde
Hep bizim sokakta yakalanmaktasın!
Şakaklarına düşmüşüm yine.
Eski defterleri toplayıp getirmişsin;
Hayat,
sen misin gelen?
Buyur içeri,
iç kadehimden, doldur mideni...
Uzat boynunu, dal yüreğimden içeri...
Sanma ki,
seni teslim edeceğim!
Zalimlerden zalim bilmeyesin beni,
Kırkikindi yağmurları gibi gel...
Üzerime döküldükçe,
Böğrümdeki bıçak,
deştiğinde gögüs kafesimi;
çığlığım kırılmıştır topuğumda...
Çıtkırıldım sevdaların,
tapılası aşklara dönüştüğü yerdeyiz.
İnandıklarımız gerçek olamayacak kadar düş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!