Tahta Çanak Türk halk kültüründen şiirl ...

Ahmet Karaaslan
98

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Tahta Çanak Türk halk kültüründen şiirlerim

Yaşlı Süleyman Dede,
Oğluyla aynı evde,
Beraberce yaşarmış
Sık sık yere düşermiş.
Güçsüz kalmış bedeni
İhtiyarlık nedeni.
Eli, yağın tutmaz;
Göz görmez, kulak duymaz.
Tutamazmış kâseyi,
Düşürürmüş her şeyi.
Oğlu ile gelini,
Horlamışlar hâlini.
Elinde mi dedenin,
Yaşlı, zayıf bedenin
Bir işi becermesi,
Başarı göstermesi?
Bir tek torunu varmış,
Dedesine acırmış.
Dermiş ki: “Böyle niye,
Annem, babam dedeye
Hep kötü davranırlar?
Onlar da yaşlanırlar!
O zaman ne yaparım?
Gördüğümü kaparım.”

Bir öğün yemek yerken,
Çorba almak isterken
Düşmüş tası elinden
Azar yemiş gelinden.
Batmış üstü kilimin,
Cini tutmuş gelinin.
Gelin, küplere binmiş.
Dedeye öfkelenmiş:
— Sen sakarın birisin,
Neden hâlâ dirisin!
Ah ölsen de kurtulsak,
Azıcık rahat olsak…
Nedir senden çektiğim
Çöplüğe döndü evim!

Masadan kalkmış dede,
Ne yapsın, nasıl ede?
Çekilip odasına,
Başlamış duasına:
“Al canımı Yaradan,
Bıktım artık buradan.
Yük bırakma kimseye,
Götür beni öteye.
Ben bahtı kara bir kul,
Dileğimi et kabul...”

O günden başlayarak
Dedeyi dışlayarak
Yapmışlar tahta çanak,
Yemeği bunla ancak,
Götürerek vermişler,
Hep böyle yedirmişler,
Çok sevinmişler buna:
“Çanak çok uydu ona…
Tabaklar kırılmıyor,
Bedenim yorulmuyor.
Halılar kirlenmiyor
Duvarlar pislenmiyor.
Evim düzene girdi,
Dede gününü gördü! ..”

Gelin, oğul bahçeye
Çıkmışlar dinlenmeye.
Görmüşler can pâresi,
Elinde neyin nesi?
Çocuk, yere oturmuş.
Keser ile yontarmış.
Anne-baba uzaktan,
Çatlamışlar meraktan...
Öpücük yanağına,
Almışlar kucağına.
Demişler: — Yavrucuğum,
Gel kucağa çocuğum.
Elinde keser, bıçak
Ne yaparsın yumurcak?
Kesersin ellerini!
Saçının tellerini
Dünyaya değişmeyiz
Sen ağlarsan, gülmeyiz.
Bilsen biz neler çektik,
Bugüne dek getirdik!
Kesilmesin bir yerin,
Çizilmesin ellerin.
Getir evden oyuncak,
Onlarla oyna ancak.
Yok mudur oyuncağın,
Dolu köşe, bucağın
Annen kurbandır sana,
Koş getir oynasana...

O demiş: — Anneciğim,
Süleyman Dedeciğim;
Hep tahta çanakla yer.
Düşündüm bir gün meğer
Gerekecek size de...
Dedim şimdiden ben de,
Birer tane yapayım;
Hazırlayıp koyayım.

Karı-koca donmuşlar!
Sararmışlar, solmuşlar...
Demişler: “Bir gün mutlak
Bize de ulaşacak;
Yaşlılık denilen şey…
Biz ne yaptık hey hey hey! ”

Oğulla, gelin gitmiş
Dededen rica etmiş:
— Bağışla bizi baba,
Sana davrandık kaba.
Bahçemizin gülüsün,
Bu evin temelisin.
Başımızda yerin var,
Baba, ölene kadar!
Hatamız affoluna,
Kırgın mısın oğluna?

Öpmüşler ellerini,
Silmişler gözlerini.
Oturmuşlar ailece.
Demişler: — Buyur önce…

“Ne doğrarsan aşına
Bir gün çıkar karşına…”

Ahmet KARAASLAN

Ahmet Karaaslan
Kayıt Tarihi : 28.2.2016 22:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Karaaslan