Tahta At Şiiri - Dağlar Özügüç

Tahta At

Küçükken tahtadan atlar yapardık
Körpe ama marifetli ellerimizen çıkan
Sağlam ve heybetli o güzelim atlar
Kimi doru kimi al kimi yagız
Bindirirdik düşlerimizi atların sırtına
Uçar gibi giderdik alabildiğine sınırsız
Yaban ellere seferler yapardık
Tahta kısraklarla bozkırlarda şahlanırdık
Hülyalı bakışlarla gökkuşağına
Yılmaz bir ihtirasla at sürerdik
Göklerin güzel perisini görmek uğruna
Kaf dağını bile aşmayi düşlerdik

Biz büyümek istemeyen cocuklardandık
Mahalleden bütün dünyaya hükmederdik
Elimizin altındaydı Venedik Paris Selanik
Her istediğimizde çabucak gider gelirdik
Biz çok büyük hayallerin sahibiydik
Hayat da sanki bize biraz kıyak yapardı
Herşeye istediğimiz anda erişirdik
Zorlandığımızda da sorun olmazdı
Hemen senaryoyu değiştiridik

Doğa ile hep barışık yaşardık
O bizim oyun bahçemizdi
Kar yağan gecenin sabahında
Camdan bakınca köhne evler saraya dönerdi
Tezek yığınları ejderha, ot tayası kale burcu olurdu
Her hülyayı yöneten bizlerdik
Akşam karanlık çökünce de yarattığımız o ejderha
Bizi bekler diye kapıdan dışarı çıkmaya korkardık.

Ayaz gecelerde sessice Karlar ülkesine kayardık
Ne güzeldi kristal karlar ve dalları karla tartan ağaçlar
Tipi estikçe pencerelerde uğuldardı
Dışarıda değişen görüntünün çığlığı
Yine ilk defa o gece seyretmiştik
Buz perisinin buğulu penceresinden
Rüzgarla savrulan karların görkemli raksını
Biz çocuklar kışı çok sevdik
Kış eşitlik demekti sanat demekti
Dünyanın kirini kar beyaz örtünün altında
Saklamamıza yardım ederdi
Kışın dünya daha temiz daha masumdu

Sonra ne oldu bize
Bizim hayallerimize
Herşeyimiz sığlaştı
Dünyanın kiri çoğaldı
Kışın kar beyaz örtüsü
Dünyanın kirini saklayamaz oldu
Kar da artık yağmaz oldu

Dağlar Özügüç


Dağlar Özügüç
Kayıt Tarihi : 27.10.2018 01:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (3)

Dağlar Özügüç