Dağlar bana gel gel diyor barışsak
Gönlüm kırık nasıl gelem ay dağlar
Benim Dizim tutmuyor feri kalmadı
Söyle ben nasıl geleyim ay dağlar
Gezdim tozdum o yerlerin düzünü
Köyümün ismi Zellice
Sakın, gitmesin güce
Zenginler, gitmez oldu hac’a
Köyümüzde, Köyümüzde
Halkımız, kılmaz namaz
Ziyaret ettim köyümün mezarlarını
Geriye dönüp baktım ne kalanlarını
Sordum söylemediler ne olacak yarını
Ziyaret ettim köyümün mezarlarını
Baktım ki kuzu kuzu yatıyor büyükler
Dağlarında, koyun, kuzu meleşir!
Yaylasında; Aşık sevgililer dolaşır
Düğünlerinde, Pehlivanlar güreşir
Güzel Köyüm, Seni Çok Özledim!
Kış aylarında; At’la cirit oynar yarışır
Ölmek eşitliktir
Çünkü!
Ölmek aynen doğmak gibidir
Doğarken çıplak doğmuştun
Ölmekte öyle çıplaksın
Sen kefeni götürüyorsun sanma
Ölme Ömer!
Senin gibi bir yiğit zor yetişir
Ölme Ömer!
Senin gibi bir yiğit haklı bir emri
Gözünü kırpmada yerine getiren
Şanlı yiğitler zor yetişir.
Ölüler, işlerini bitirmiş yatmışlar!..
Meseleyi, aralarında halletmişler
Bağırmışlar, en sonunda anlaşmışlar
Ölüler, işlerini bitirmişler yatmışlar!..
Hepsi yayana yatarlar da kavga yok
Çok korkardım ölümden
Abim ölünceye dek
Şimdi hiç korkmuyorum
Benim yarım öldü gerçek
Biliyorum ölmekle son olmuyor
Ölünce yeni hayat başlıyor
Ölüm korkulacak bir şey değildir, bir hayattır
Ölüm asude bir bahar ülkesidir, inananlara
Aslında kayıp olan bir hayat yok, bir diriliştir
Geldiği yere cennete, yani aslına dönüştür
Ölünün önce ismi alınır
Hemen ismine cenaze denir
Tüm elbisesi alınır kefen verilir
Hemen kayıttan ismi düşülür
Sonra da öldüğü için yemek yenilir
İlk önce malına el konulur




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!