Son sigaramsın
Hem kıyamadığım hem mecburiyetimsin
Balıkçı düğümüsün
Hem garantim hem çözülemeyenimsin
Soğukta yorganımsın
Hem sarılarak uyuduğum hem teslimiyetimsin.
Tozlu ve puslu bir bulut göründü önce.
Yandı okyanusun ciğerleri ve parıl parıldı.
İnsanlar, balıklar, böcekler yandı.
Yandı beşeriyet, gök kanlıydı.
Vahşi hayvan sesleri gelmişti önce.
Gökten, kin güden hayvan sesleri.
Yarım kalma korkusuyla başlar
Sevdalının son hikayesi.
soğuk ve yağışlı havaların
kükürt yağdığı otobüs durakları
Kalma gitme arası sevdamın uzaklığı
Talih bazen kör bazen keskin bakışlı
Derdim var dertsize söylenmez
Akıl almaz derdim var benim.
Beklentisi olana denmez.
Derdim benim.
Derdim var kanca kanca demir.
Ben seni en çok
deniz kıyısında
beklemeyi özledim
ve seni o kadar çok bekledim ki,
oyalanmak için
denize attığım taşlar
Karanlık ile kavgaya tutuşmam geceleri
Belki gelirde onun yüzünden
göremezsin çaresizliğimi diyedir.
Dokunma bana fişlenirsin
Dokunma kaymasın şansın.
Kirlenir, pislenirsin.
Tek kelime etme sözümün
üstüne
Rahatsız eder, dışlanırsın.
Hava yağışsız
Ben sensiz.
Efkarda bizimle.
Üçümüz oturmuşuz bir masada.
Hava yağmura,
Efkar bana,
Yüzünün yarısı yanmış bir kız çocuğu.
Her çocuk gibi güzel ama yanmış vucudu.
Doğumu ile ölümü arası birkaç saniye.
Belki ilk ölen kız çocuğu 1945'te.
Yağmur yağıyordu istanbula
yağmur bir yaz vakti.
Seni düşünmek ıslatıyordu yanağımı
yağmur değil.
Yağmur değil istanbula yağan
sensizlik, sensizlikti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!