Senden öncekiler, çok yokladılar.
Ne çatal ne kaşık, hep topladılar,
Ne yatak ne yorgan, hiç koymadılar.
Bir ceketim kalmış,.. Al be tahsildar.
İşte yokluk budur, sucum yoksulluk.
Her çalınan kapı, haciz borçluluk.
Yedi horantayız, sanma korkuluk.
Evimi başıma… Yıktı tahsildar.
Bir adı tahsildar, bir adı haciz.
Zoraki tahsilât, dehşet bir taciz.
Hayatım karardı, kalmışım aciz.
Onurum gururum… Bitti tahsildar.
Yirminci yüzyılda, Bu nasıl ayar.
Asgari ücretle, karınmı doyar.
Çoluk çocuk sefil, bizi kim duyar,
Dalga geç bizimle… Oyna tahsildar.
Böyledir ahvalim, kime ne deyim.
Aç susuz sefalet, yandı ciğerim.
Artık yaşamaya, olmaz hevesim.
Kır şu kalemini… Bitsin tahsildar.
Yılmaz’ım çok şükür, alıştı beyler.
Kırılmış kapıya, çilingir neyler,
Cemaat ne desin, imamdır yeğler.
Düzen böyle gelmiş… Gider tahsildar.
(Ankara 14.04.2012)
Yılmaz NazlıKayıt Tarihi : 14.4.2012 18:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!