Tahrip Tarumar Tahrik ve Mihrak

Seyfi Karaca
5099

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Tahrip Tarumar Tahrik ve Mihrak

Bencillik..evet vardır her insanda her durumda olabildiğince doğuştan doğallığıyla olduğu gibi veya olmadı gereken kadar. Tıpkı diğer olmaz, taşıması güç, katlanılması zor tüm olumsuzlukları gibi .

Onu 'öz benlikten' arındırıp eder değer güzelliklere süzüp dağıltmaksa, dünyasında bilip bulup buluştuğu her bir varlıkla gerçekçi içerikli içten saygın samimi sağlıklı dengeli güvenli ilişkileri geliştirip karşılıklı kabülü anlaşan inanan danışan görüşen paylaşan bilen gören duyan sezen alışan gelişen ve kanıksayan sürekli kalıcılığa donatıp özenip bezenmektir.

Ondan öte ne bir aradığını adresinde bulan kainat vardır ne huzur ne mutluluk ne kimlik ne de zenginlik.

Sadece pasif ve hantal çemkirmelerle sızlanıp söylenip homurdanarak mutsuzluğunu çoktan içselleştirmiş kısır kesat ve vasat döngülerde saplanıp kalmakla yaşadığı hayatın hiçbir olumsuzluğunu değiştirecek etkin yetkin liyakatliliği olmayacağı gibi, şikayetten öte inanılır cesareti fiili odaklanması duruşu tavrı olmadığına anlayıp inandıkça da, duyurup iletmek istediği hiç bir kimse makam ve merci tarafından ciddiyetle muhataba alınıp mevzuya denk ve değer itibardan sayılmaz.

Her yıkım, hayati önemde emeği zahmeti çabası kaygısı düşü fikri duygusu dileği hayali azmi kararlılığı özverisi ilgisi dayanışması sorumluluğu yükümlülüğü gibi nice ve saymakla bitmez değerler toplamından oluşup meydana gelenleriyle, yapmaktan çok daha zahmetsiz kolay tahripkar ve harami olduğunun aksi , iyi ve güzel olan şeyler de kötüyü değiştirip dönüştüremezse hızla sağlıklı bir bünyeyi yayılıp çürütüp imha eden mikropların aynısı kötü iyiyi kaplar işgal eder yağmalar yıkar kendine tutsaklaştırır ve baskın gelerek benzeştirir.

Tıpkı imtiyazlı azınlıktaki soyan sömürenlerin her çullanıp yüklenici yaptırımına soyulan sömürülen yığınla kalabalıkların sadece homurdanarak veya birbirine düşerek alışıp yerleşik hayatında özümsediği ve tam da oyunu kuranların bunu böyle istediği ve üstün ne de kendilerini en seçkin demokrasi ve insan hakları takdimiyle sunup sattıkları sağlam yapılı, geniş kapsamlı, tam teşekküllü, işler ve işlek tezgah durumdur.

Sağlıklı ilişkileri tüm huzur mutluluk sevgi saygı dinginliği ve sakinliği üzerinden sağlayıp sürdüremeyenler, genelde özgeçmişleri kavga nizah şiddet kahır lanet kin ve nefretle beslenmiş özğrlü arızalı saplantıların hastalıklı kişileridirler. Yaşam değerlisi onur itibar etraflı ilişkilere sorumluluk almamaz, insanlık yüklenemezler. Bu yetkilisi ve yetişkini olmadıkları özgeçmiş akıl fikir irade birikim özgüven kararlılık ve denetimsizlikleriyle anlamını değerini ve önemini kavrayıp farkedip bilmedikleri hayati nitelikli yaşam ortaklıklarını ve ilişkilerini yatkın oldukları saplantı ve zaafiyet bağımlılıkları esaretiyle yürütüp sürdüremeyip üzer büzer ezer bozar yıkar yıpratır harabeye dönüştürürler.

Fırıncılar fotörcüler piyangocular gravatçılar kurrabiyeciler çorapçılar tamirciler telsiz telofoncular lokantalar çarşılar parklar duraklar gişleler stadlar galeriler salonlar meydanlar gayfeler antikacılar kunduracılar girişi çıkışı korku belası binasına intihar konmuş çarviran, celladı çökmüş ve 'hepiniz salgın sırası geldikçe hiç istisnasız ölüm kancası ve çelmesi takan ve onar yüzer kaçışı kurtuluşu olmamanın zıkkım zindan günlüğüyle birbirinize yapışıp ilişip bulaşıp mikroplaşarak buralar hayatından temelli gidicisiniz '... hortlak anons fermanıyla her tarafı ' kapalıyız' yazan kilitli sürgülü yasaklı muhabbetsiz müebbet şehirleriyken..

Hulasa mevlam kerim; öten bülbül çağlayan ırmak çırpınan kanarya ölüm kalıma yanıp tüten hava su toprak ve insan, sinesi bağrı har yangını açan çiçek solan sönen ekin bostan dünya bahçe, çabalayıp bahçe bağını bezenip süslenirken...

İnsanlığın tümü ölsün kökü sicili kurusun da malı mülkü bana kalsın fikir akıl niyet güdümlüsü vahşet dehşet sömürü katliam karakter sahibi sülükleri ; üstünde dayanılması ve katlanmasına mümkünsüz deneyip sınamadıkları hiç bir eziyet abluka korku kabus savaş silah işkence tehdit baskı çullanış gereç araç oyun kundaklama ajan piyon dalkavuk ölüm zulüm plan proje hile ve teknoloji bırakmadıkları yoğunlaşmaya dair; kendi bacağına da sıkmaktan zerrece tereddüt etmeyip bencilliklerine yeniledikleri hırsı yarışı doyumsuzluğu aç gözlülüğü ve gözü dönmüşlüğü doyurup kaldırmak için topyekün her alanda ve her türlü kişilik özlük ve yaşam hakkına çöküp çullanıp çörekleneceklerinin yoluna yordamına koyan saha uygulamasını yüzyıllardır şiddeti katlayarak artan izdihamlar savaşlar işgaller vahşetler toplu izdihamlar ve mezalimlerle sınadı denedi kayda geçirip acının ölümün ve zulmün akıl vicdanlara sığmayan günlüğünü tuttu.

Bütün bunlar neticesini kanaatsiz doyumsuz bencillikle daim düzen sonuca bağlayarak canına okuyup ismini cismini Korona korkulu sonsuz sınırsız esaret tutsaklığına yığıp yerleştirip temelli tezgaha gömdükleri aktif güncellemelerle hayatına kastettikleri insanlığın hakkı olan doğup büyüyüp tutunmaya çalıştıkları özgün yaşamlarında huzurlu iradeli güvenli itibarlı kültürlü üretken özgür mutlu sağlıklı paylaşımcı kendine ve yaşadığı dünyaya eşdeğer özgüvende güle oynaya ve dopdolu hayati varlıklarını özgürce sürdürmesi değil; tam aksine ölmeseler bile terbiye oldukları korku kıskacında her buyrulan ölümden beter itaatliliğe sinip susup kabullenişin tüketim bağımlısı afyon güdümlüsü gönüllü esaretin ve denetimli kontrollü mecburi uyumun kodlayıp kilit altına almaya dönük şartsız koşulsuz yozlaştırma dayatma sindirme korkutma derdini davasını gütmekteler.
Korkuların baskıların şiddetin yozlaşmanın kokuşmanın çöküşün ve çürümenin belirsiz bilinmezliklerle donanıp beslendiği yerde akla hayale gelmedik gerçekdışılık ve efsaneler hurafeler düzenekli hayalperestseller uydurulup , olağanüstü kurtarıcı kahramanlıklar sanki varlarmış gibi mevcut soyguncu sömürücü harami durumu kurup uyduranları kutsayıcı tanrılaştıran din iman tapınak yerine yüceltilip konulur.

Bencillikten ÖZBENLİGE yaşamsal çelişkileri ve zıtlıkları akıl fikir mantıkla ölçüp tartıp eleyip süzüp sorgulayarak farkındalığını kazandıran etkinliğin deneyimi birikimi gözlemi sayesinde iradeli tutarlı bilinçli sorumlu duyarlı onurlu bilgili becerikli üretken paylaşımcı adil katılımcı etkin yetkin özgür ve özgün karakter sahibi kişiliğe büyür beslenir gelişir ve donanır insan. Fakat..

Ödül ve mükafata talim tamahkarlıkla, ettiği emek ve ortaya koyduğu insanlığının hakkını ödeyip teslim etmek aradındaki birbiriyle asla ve hiç bağdaşmayan kalın çizginin farrkıdır; ödüle tamah hep artı değer kazancı yaratmak düşkünü soyan sömürenlerin hiç durdurak ve doymak bilmeyem aç gözlülüğü uğruna tüm doğayı insanlığı en sahte soyut yozlaşmış çürümüş kokuşmuş saldırgan şiddet şehvet ve nefrete dayalı akılalmaz yollarla molozlaltırıp kullanışsız cehenneme çevirmenin cellatlığını onur itibardan sayıp bilirken de, hayatı koruyan kollayan doğuran ve doyuran gerçek karşılığı olan tüm hayati değerlerin emeği karşılığında hakkını alamayan ve ödeşmeyen liyakatsizlik dengesizlik ve sorumsuzlukta günden güne insanlık çöker çürür azalır ve ölür, iradesiyle itibarıyla her bir eksilip azalarak ölen insanlığın yeriniyse tutsaklığından sıyrılıp kurtulamadığı güdümlü bağımlı bencillik külliyatı cinnet saplantı ve cehennem eğilimleri alır.

O nedenledir ki kendi içine düştüğünden çıkışı kurtuluşu olmayan ve bir türlü dolaştığı depresif saplantılı tıkalı girdap yozuntularla sakine çıkıp baş edemeyen süslü afra tafra müstakil mabet çığırtkanlığıdır , her kalemşörüne yüzdelik ondalık hissedar dağıtıp toplayan tüm tüccarvari ve bol cari açıklı topyekün satılık kiralık ilim bilim söz yazı ve sanat. Dolayısıyla da kendine hayatın akla fikre mantığa cesarete ilgiye dönük gerçekliğini yüzleştirip bağdaştıran hayrı mecali dili tavrı duruşu yoktur . Okuyanı da kesinlikle kendine benzeterek ifahı kesik hükümsüzlğün hazır müşteri babındaki malzeme talıyıcısı ve madde tüketiciliğine tam teşkilat donanımlı tarif talimat tembih talim şifre ve kayıtlarını yükleyip yazdırır.

Yazlık kışkık senlik benlik oralık buralık günlük senelik gibi, kendini şartlara taflara durumlara bölümlere taksitlere ayırıp bölerek önüne koyduğu ve kendinden mühim saydığı ağlara perdelere halkalara kördüğümlere takılır zincirlenir bağlanır tökesirse ünsan, fenaya basar , kötünün kötüsüne dökülür devrilir düşer yıkılır da, dinlemez duymaz anlamaz bile sebep ne , mazeret niye, yol nere, maksat kim ...

Kıymetini bilmeyenler , emeği zahmeti çoğunlukla kendinden olmayan ve farkında olmadıkları eldeki değeri yüceltip barındırıp büyütüp devamlılığı olan inanılır güvenilir yerleşik saygın özgüvenli özgün iradeli kişilik ve karakterde yaşatamaz; hoyratça harcar bitirir tüketirler.

Vakti ömrü içinde dönüp kıvrandıkları öldürmekle meşgul fesat fitne alt yapılı çaresiz çözümsüz dertten bunalımdan gerilimden bozgundan sorundan acıdan başka konuşup danışıp yorulup tüketip avutup oyalayıp doyup kanacak ve davranıp yaşayacak hiç bir değer ve duyarlılığı olmayanlardır, sözlosnusu harabeye hakim ve vakıf toplum örnekli insan numunesi.

İlle yüksek etiketli insan ve toplum yuvarlayıp imal edeceğiz diye herşeyi ve herkesi hiç olmadığı forsa yahut fiyakaya dikip doğrultup pürüzsüz noksansız kalıpların süslü soyut ambarlayan sergi sunumuna sürüm etmek, sihiri kimyası asıl özü karakteristik işlevi doğal içeriği bozulmuşluklarda insan yerine sinek avlayan kaç göç bataklıkları yol il belde ve dizgin tutmanın ta kendisidir .

Heyecanını yönünü aklını hevesini onurunu sevincini kıvancını hissini şevkini coşkusunu mantığını maddesini mevzusunu bilincini duyarlılığını paylaşma duygusunu ve vicdan muhasebesini ortak yaşama değerlerini değiştirmiş ve yitirmiş, ezen üzen soyan sömüren yıkan yağmalayanların sorgulanamaz ve hesap vermez piyasa keyfi irade yetkisiyle hayatın tüm hak birikim kazanım ve imkanlarını ihtiyacı olan sorumsuz bencil -bağnaz açgözlülüğünü besleyip doyurmaya ve har vurup harcamasına hiçbir dünya hayat yaşam ve insanlık kaynağının ne dayanması mümkündür, ne de daim ilanihaye sonsuza kadar sürdürülebilirliği .

Hakettiği karşılığında cevabını layıkını bulan her şey gibi, duyduğu ilgi alaka itibar odak meyil akışkanlık merak eğilim yönelimlerle de breysel kişiliğini, toplumsal algısını, insan karakterini kültürünü ve hafızasını sağlayan tedariğinden yaşam kaynağını sağladığı şekliyle hayat döngüsüne idaresini geçimini ve yönetimini edinir. Yani insanın aynasıdır bellek ve bilincine yazıp işleyerek kayık olduğu hayatın cevabında kendini bulup kazanmaya duyduğu ilgisi algısı özeni niyeti meyli ve meramı. Kim neye layıksa öyleden idare edilip yönetilir.

Yalanı gerçeği doğrusu yanlışı birbirine karıştığı kayıtsız sorgulamasız ihtiyatsız kapılmışlıkla bencilliğin önemseyip önceleciği her yaklaşımsa üstüste birikip yığılan ve yapısında bütün yıkıcı yıpratıcı yozlaşmış yılmış kokuşmuş çürümüş başı bozuk gerilimli bunslımlı olumsuzlukları barındıran tüm istikrarsız düzensiz istikrarsız çözümsüz liyakatsiz dirliksiz huzursuz dirayetsiz güvensiz geçimsizliğin insanlık namına süründüren ve sürükleyen acı sonunu getirecektir.

Çünkü ihanet örtbas kayırmacı ihmallerle bile bile kışkırtılıp beslenen çaresizlik korku kabus yalnızlık bencillik kıskaç yabancılaşma tükenmişlik sahipsizlik ve baskılar olgusu ve algısı, git gide yaşayarak özümsedikleri yaygın yerleşik hal aldıkça aklında ezdiği insan kalabalıklarını içgüdüsel refkekste tutumu yolu yönü tavrı yaklaşımı niyeti ilgisi alışkanlığı hiç değişmeyen; ve hataya zincirleme hata yaptırarak ablukasından özgürleşip kurtulamadığı bencilliğe mahsus kalıplar zırhlar hileler tezgahlar oyunlar riyakarlıklar kabukları altında önü sonu yanı yöresi her tarafa her yönden yalan yanlışlarla arkalanmış boyanmış bezenmiş donanmış mükkemmelliyetçi kusursuzluğu ve korumacılığı karakteristik özellik olarak kendine sabitleyip saplar.

Mal mülk ün saltanat güç gösteriş tamah şöhret uğruna yolunu bulamayan erdemliğe erişemeyen dengesini kuramayan döngüsü dürtüsü dünyası ve insanlığı kodlanmış saplantılardan örülü duyarsız onursuz saygısız sevgisiz itibarsız kir ur tahrip gürültü nizah kavga kargaşa çatışma ayrışma gerilim bunalım mutsuzluk çözümsüzlük güvensizlik geçimsizlik sorun buhran kin nefret atık kalıntı devri ve mirası hep bencilliğin sağlıklı iradelerle kendini içgüdüsel hırs kapılmışlık ve ihtiraslarının üstesinden gelemediği keyfiyette işlediği gördüğü güttüğü yaptığı yığdığı yaydığı kökenli kaynaklı sebepli ve kendi tür ve benzerini yerleşik hale kundaklayıp beslediği eserdir. Huyu eğilimi karakteri kalıbı her kimde vucut bulursa, kim nerde nasıl ne zaman olduğuna hiç bir ayrıcalıklı önem fark veya özellik taşımaksızın bu durum insanlık var oldukça bu hayati gerçelikte böyle süregidecektir.

Şubat/21

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 11.2.2021 15:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca