Detaylı bilgi için: http://www.tahirun.net
Fırtınaya tutulan gemilerdik denizde,
Sevdalarımız boyuydu dalgalar.
Sığınacak limanlar bulamadık,
Sığ sular aradık kendimize.
Bir kırmızı martı geçti üstümüzden,
Kahkahalarla süren gecede
Denizden hafif bir esintiyle
Uykusu gelmişti.
Sarılarak yattı.
Sarıldığı kuştüyü yastık mıydı?
Siyah bulutları üstüme örten
Gökyüzü yağmura direnir.
Deniz kararsızdır davette,
Lakin, yüreğim gibi çırpınır.
Bir ayağım üzerindedir
Nar çoktan yarılmış,
Sevdaların özü tükenmiş,
Gönül yangınları küllenmiş,
Kadın Beyoğlu gecelerinde,
Erkek Tarlabaşı' na vurmuş,
Kötü adamlar peşinde.
İnce yağan kar örtmekteydi
Aç kurdun ayak izlerini.
Köye indiği varsayılır,
Kulak düşüren kış gecelerinde.
Toroslar'da Atlılar Köyü'nde
İki lafın başı derdin ya,
"Şu ahi ömrümde karı yüzü görmedim'
Bugün gördüm, kısacık etekliydi,
Üstelik bacakları hayli düzgün.
Aklıma sen geldin.
Ne var ki, bir de çocukluydu.
Apansız uyanıveren baharın
Zakkum kokan mavi günlerini
Hiç yaşamamışken,
Tırnaklarımızla kazmıştık toprağı.
Özgürlük tohumlan ekmiştik bencileyin.
Kurak yazlardan başka ne vardı sanki,
Devrimi beklerken
Yalnızlığımızı farkettik.
Ayazını yediğimiz
Nemli izmir gecelerinde
Nefeslerimizi içtik.
Tam geceleri ısıtmışken
Henüz onbeşimdeydim galiba
Bir Zepnep vardı,
Şimdilerde kara kuru
Ders aralarında bakışıp
Yürek hoplattığımız.
Bir akşam yemeği sonrasıydı,
Bir deniz kıyısıydı,peşindeydim
İzlerini sürdüm ardın sıra
Dalga vurdu,
İzler suda kaldı.
Suya daldım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!