İki lafın başı derdin ya,
"Şu ahi ömrümde karı yüzü görmedim'
Bugün gördüm, kısacık etekliydi,
Üstelik bacakları hayli düzgün.
Aklıma sen geldin.
Ne var ki, bir de çocukluydu.
Apansız uyanıveren baharın
Zakkum kokan mavi günlerini
Hiç yaşamamışken,
Tırnaklarımızla kazmıştık toprağı.
Özgürlük tohumlan ekmiştik bencileyin.
Kurak yazlardan başka ne vardı sanki,
Devrimi beklerken
Yalnızlığımızı farkettik.
Ayazını yediğimiz
Nemli izmir gecelerinde
Nefeslerimizi içtik.
Tam geceleri ısıtmışken
Henüz onbeşimdeydim galiba
Bir Zepnep vardı,
Şimdilerde kara kuru
Ders aralarında bakışıp
Yürek hoplattığımız.
Bir akşam yemeği sonrasıydı,
Kalksın bütün yasaklar.
Zaten zamanı yitirmişiz
Gece düşlerinin başladığı yerde.
Açılsın mı perdenin bir kanadı
Gün ışığı sızsın aralığından.
İçerde yatan dingin bedenler,
Sessiz soluksuz,
Kan ter içinde çıktık
Akşam sefası kokan geceden.
Aklını santimledim cetvellerle
Anlayamadığım bir film şeridiydi
Karanlığın ışığa nasıl kavuştuğu.
Bir deniz kıyısıydı,peşindeydim
İzlerini sürdüm ardın sıra
Dalga vurdu,
İzler suda kaldı.
Suya daldım,
Uzaklarda yaşamalıyım seni,
Yeni düşlerin başladığı yerde.
Pupa yelken açılmalıyım denizlere.
İçimi dolduran gök mavisinde,
Sabaha kalmış balıkçının inadına
Balıklar çekmeliyim ağlara.
Eyüp' ten Kumkapı' ya yürürdük.
Ne keyifti akşamlar,
Onca yorgunluktan sonra
İki kadeh parlatıp
Çekilen fotoğrafları saymak.
Seksenli yıllarda fakülteliydim, cebecide.
Bir küçük arka daireden bölünmüş,
Kuzeye bakan içi aydınlık odamda
Bir somyam, bir masam, bir de radyom.
Radyomda bilmem ne makamı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!