Seksenli yıllarda fakülteliydim, cebecide.
Bir küçük arka daireden bölünmüş,
Kuzeye bakan içi aydınlık odamda
Bir somyam, bir masam, bir de radyom.
Radyomda bilmem ne makamı.
Zamanı değildi ölümün.
Eli otomatik silahlı azrail,
Çaldı kampüsün çanlarını.
Avını bulan akbabanın çığlığıydı.
Ateşler yakıldı Salihli' de akşam,
Başı tutuldu bütün kızıl alevlerin,
Şeytanın sofrasında kurardık masamızı
Sohbetlerimiz karışırdı akşamlara
Her gün batımında Ayvalık'da
Kırmızı sıcak, kıpır kıpırdı deniz.
Davet çıkarırdı geceye haspa.
İki satırlık bencil sohbetlerimizde
Çok gençtim,umutluydum.
Ölüm elverdi sinsice
elini ittim yiğitçe.
bir nefes çektim içime.
karanlığa girdi, izinsiz.
Cumbur cemaat giderdik yazları
Dikili'de Cumhur motele.
Ekmek sudan da ucuz,
Koskoca aile doya doya,
Üstelik,
Ondört gece onbeş gün kalırdık.
Uzandı duvarın dibine boylu boyunca
Bir beter çığlıktı kulağında uğuldayan.
Tanrıların öfkesiydi üzerinden geçen rüzgar,
Elleri titreyerek kavuşturdu iki yakasını.
Hızlı bulutlar aktı üzerinden, sağanak gibi.
Islandı, hiç yaşayamadığı sevdalardı yağan.
Kalksın bütün yasaklar.
Zaten zamanı yitirmişiz
Gece düşlerinin başladığı yerde.
Açılsın mı perdenin bir kanadı
Gün ışığı sızsın aralığından.
İçerde yatan dingin bedenler,
Sessiz soluksuz,
Kan ter içinde çıktık
Akşam sefası kokan geceden.
Aklını santimledim cetvellerle
Anlayamadığım bir film şeridiydi
Karanlığın ışığa nasıl kavuştuğu.
Uzaklarda yaşamalıyım seni,
Yeni düşlerin başladığı yerde.
Pupa yelken açılmalıyım denizlere.
İçimi dolduran gök mavisinde,
Sabaha kalmış balıkçının inadına
Balıklar çekmeliyim ağlara.
Eyüp' ten Kumkapı' ya yürürdük.
Ne keyifti akşamlar,
Onca yorgunluktan sonra
İki kadeh parlatıp
Çekilen fotoğrafları saymak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!