Tahir ile Zühre
Bir elmanın iki yarısıdır Tahir ile Zühre. Binlerce yıl öncesinden Güneydoğu Anadolu'dan gününüze kadar ulaşan, aşk, tutku ve çileyle örülmüş trajik bir aşk efsanesidir. Rivayet edilir ki; binlerce yıl öncesi, yedi iklim dört bucağa hükmeden bir padişah ile sadık bir veziri vardır. Sarayları, kaleleri, orduları, cariye ve hizmetçileri olan dönemin zengin ve hükümran padişahı ile, sadık ve kudretli vezirinin ortak bir dertleri vardır. Her ikisinin ocaklarını tüttürecek birer evladı yoktur, belki de bu ortak dertten muzdarip olmalarındandır ki, padişah ve vezirden ziyade; iki dost, iki kardeş, iki sırdaş gibidirler.
Sarayları, köşkleri, has bahçeleri ve hazineleri ancak bir yere kadar gönüllerine buruk bir mutluluk vermektedir.
Günlerden bir gün padişah veziriyle beraber tebdili kıyafetle, çarşı pazar dolaşırlarken, önlerine çıkan bir dilenci: ''Bana bir altın sadaka verenin dileği gerçek olur!'' diyerek elini açar. Tebessümle dilencinin avcuna bir altın bırakan padişah veziriyle geri dönerlerken; gözlerine bir ağacın altına oturmuş nur yüzlü ihtiyar bir derviş çarpar. Dervişin yanına varıp selam verirler. Derviş, selamlarına karşılık verip:
''Başka insanlarda olmayan meziyetlerim vardır!'' deyince, padişahla vezir dervişin karşısında yere bağdaş kurup otururlar.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Aşk yolunda garip yolcuyum zahir,
Menzile varmazsa neylesin Tahir?
Kul kendinden bilir marifetini,
Bilmez mi ki felek mahirdir mahir.
Güvenme saraya, has bahçe bağa,
Hazan düşer ömür denen yaprağa.
Pişmanlığın vakti gelip çatınca,
Hangi güzel göz ki akmaz toprağa.
Anlatımı çok güzel olan öyküde
açılan güller gibi olmuş bu dörtlükler.
Tebrik ediyorum sizi üstadım, kutluyorum.
Selam, saygı ve muhabbetlerimle...
Dilinize sağlık
beğeni ile okudum
Sonu üzücü olsa da keyifle ve beğeniyle okudum üstadım. Kaleminize yürekten tebriklerimi saygılarımla birlikte sunarım.
Okurken gözlerim yaşardı daha nice destan dolu aşkların günümüze
kadar gelmesi insanoğlu olduğu yerde iyilerde kötülerde hep olmuştur
bundan önemlisi her anımız imtihan kutlarım hocam saygılar
Emekle yoğrulmuş bu guzel anlatımı okumak güzeldi sevgili dost yüreginizin sesine selam ve saygılarımla
Emeğinize sağlık üstad sonsuz saygılar ve selamlar
Dikkatle okudum. Demek Nazım *Tahirle Zühre Meselesi * şiirinin öyküsü böyleymiş...
Okurken düşündüm, efsane aşklar, ayrılıklardan alıyormuş gücünü... O yüzden yüzyıllardır dilden dile geziyormuş. Kara çalılar da hep varmış ezelden beri.
Ne diyordu Nazım Usta :
*
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte_______
Kaleminiz daim olsun. Yol açıklığı dileğimle...
Saygılar.
Kara çalı ne kadar boylanırsa boylansın; rüzgârın, gülerin kokusunu birbirine katmalarına engel olamaz.
Beğeni ile okudum
Yürek sesinize kaleminize emeğinize sağlık üstadım. Değerli kaleminizden güzel bir şiir okudum. Kaleminiz daim olsun. Saygı ve selamlar
Biz, zaten aşkı, sevgiyi, sevdayı böylesi güzel büyük efsane aşkları okuyarak öğrendik. hep bu aşkları, sevdaları dikkate alarak sevginin büyüklüğünü öğrendik. Sizin eşsiz anlatımınızla daha bir etkilendim. tebrik ederim.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta