Kan sürülmüş minik avuçlarına,
Oysa ne de güzel oyun oynardı
Çiçek kokan saçları Cennetten demet,
Işıl ışıl gözleri,ne de güzel bakardı.
Sessiz kalmış dilleri artık bu sabah
İman ile yoğrulan aşkın şahidi
Arşın ay misali nuru şehitler.
Gözleri yıldız gibi kaşları hilal
Dalgalanan bayrağın alı şehitler.
Yiğitliğin cihanda tek abidesi
Meyl eyleme ola ki bir zalime
Sende kalır izi kara sevdanın
Harlanır da yanar yürek kavrulur
Sende kalır gamı fani dünyanın.
El değmeden ateşlenir közlenir
Yol bitiyor geçen her gün
Dünya fani,sanma sürgün
Sıra gelir mutlak bir gün
Sende toprak olacaksın.
Yaptığın bütün ameller
Yitiririm benliğimi
Sen gelince hep aklıma
Bilemem gündüz gecemi
Sen gelince hep aklıma.
Derbederim saf ve şaşkın
Sen istedin gitmemi hatırlar mısın?
Hani hiç umurunda olmadığımda.
Ne sözümü dinledin ne de anladın
Hep kendimi üzdüm ben yalnız başıma
Gel deseydin gelirdi inan bu deli
Unut dersen, unuturum
Silerim inan bir kalemde
Gülüşlerine bile kıyarım acımadan hiç
Celladı olurum hayallerimin.
Sormam artık kendi kendime
Düşünmem bile nedenini,üzülmem
Bir selam gönderdim yürekten sana
Salavatla adını anarım Vallah
Günahım çok şefaat eyle sen bana
Yoksa ben ne ederim Ya Resul Allah.?
Rabbimin gül Habibi,Resulü sensin,
Perişan olurum sensiz ben,
Ne tadı kalır hayatın,ne de tuzu
Tutan olmaz şu ellerimden,acımazlar.
Ve her defasında vurulur sırtıma hain kırbaçlar.
O zaman terkedilirim bir daha,
Düşersem eğer,
Bed yüzlüler nura dönmüş sırtını
Ne hal bilir ne yol bilir ne hatır
Hak rızası bilmez sever tahtını
Ne iz bilir ne yüz bilir ne fatır.
Yontar durur hep kendine kendine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!